Bana "senden bi bok olmaz" imasında bulunan sevgili hocama bişiler kusmak istiyorum blog sayfamdan, nasılsa okumayacak burda yazanları istersem küfür bile edebilirim diye düşünüyorum ama aklıma Canselmo beye bıraktığım yorum geliyor. Tükürdüğüm yorumu yalamayayım diyorum.(gerçi benim tükürdüğümü yine ben yalıyorum ne yani kime nedir anlamış değilim o deyişi)Canselmo'nun yazısı yine bu okul ve hocalarla ilgili bir durum yazısıydı ve ben "bu hayatta herşey olur" demiştim. Haksız mıyım sayın okuyucu bu hayatta herşey olur. Olmaz mı lan? Olmaz diyen beri gelsin ona da tüküreyim.
İçten içe bir öfke krizinin eşiğinde hissediyorum kendimi, aslında çok matrak bişi olabülür bu öfke krizi belki de geçirmek gerenk bilemiyorum.
Bende farkındayım benden bi bok olamayacağının zaten bi bok olmaya da çalışmıyorum. İstesem olurum da istemeye bile üşeniyorum. Hem bi sürü bi bok olmuş insan tanıyorum ne yani pek matah bişi mi ki gidip bende bi bok olayım. Hayır bi bok olmam senin hayatını kurtaracaksa olayım sevgili hocam no problemo yani. Benim hayatımı kurtaracağına inanmıyorum bi bok olmamın. Bak beni kafiyeli kafiyeli, devrik cümleli konuşturuyorsun yine, olmuyor böyle sevgili okuyucu sıkılıyor...
Tamam anlıyorum sen ve senin caaanım arkadaşların (ki hepside prof,doç,yrd.doç. halbüsü bi kere de "sadece dandirikten bir öğretim görevlisi" girseydi bir dersime ne kadar sevinecektim)çok uğraşıyorsunuz beni adam etmek için sonuç hüsran olunca da hayal kırıklığına uğruyorsunuz falan. Ama anlamıyorum ne bok var bende ki beni zorla kendimi bi bok sanmaya zorluyorsunuz... İroniye bak sevgili hocam "senden bi bok olmaz" konulu konuşmanı beni bi bok sandığın için yapıyorsun... Yazarken bile ne kadar çok eğleniyorum anlatamam.
Ciddi konulardan bahsetmeyeceğim diyerek açtığım bu fresh blog sayfamı amacından sap-tırt-tırıyorsun hocam. Zavallı küçük beynim çok yoruluyor bu ironiyi düşününce, kızsam mı gülsem mi sevinsem mi bilemiyorum...
Uzun bir otobüs yolculuğu yapsam geçer hepsi diye düşünüyorum, hani hareket halinde olmak camdan bakıp düşünmek de düşünmek, fonda alaycı bir müzik falan...Ama baba evi ve okul evi arası 2 olmadı en fazla 3 saat ne anladım... Zırt pırt gidip geliyorum zaten, zevki de yok artıkın... Bana yolculuk yapabileceğim bir yer önersene hocam, hatta birlikte gidelim diyorum,yolda öldürüp arabadan aşağıya atarım seni,atraksiyon yaşarız,kendimizi bi bok sanarız.
Sıkılma sevgili okuyucu. Sende gel bizimle...
Bunları yazmak istemiyorum ama zaten çok skindirik bi yazı oldu devam et diyo iç sesim ki kendisini Leonard Cohen seslendirir.. Bu gereksiz ayrıntıyı da oku sevgili okur anla beni nolur, kendimi Seda Sayan gibi hissetmek isterdim halbüsü bende tam sabahların sultanı neşesi var aslında... İçimde ki bi bok olma potansiyelini bu yönde heba etmek isitiyorum hocam, anlıyor musun beni!
"Ee yazma lan!" deme sevgili okuyucu. Bu blog sayfası öyle birşey ki anlatamam yaşaman lazım...
ok by.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Her Şey Yerli Yerinde
Babam öldü. (şekere bağlı kalp yetmezliği -covid nedenli- babam şeker gibi adamdı zaten) Yeğenim doğdu. (kendime teyze diyorum, hiç zorlanma...
-
Mart; pisileri dama göçermiş. Yoldan geçen adam yakacak kürek arıyor. Adet yerini bulsun diye. "yine çook eskilerden bir hey corç"...
-
Peki biz 2 gün boyunca ne yapacaktık bilgisayarsız. Bizler bağımlıydık o alete. Evde yapacak bişi de yoktu. Laptop ablamdaydı, ablam okulday...
1 yorum:
Hayat boş yauv.. Valla boş. Ölüp gideceğiz yani çok ilginç.
Bu arada ilk hayat boşu yazarken nedense elim "ş" yerine "k"ye gitmiş. Öyle işte..
Yorum Gönder