Mart; pisileri dama göçermiş. Yoldan geçen adam yakacak kürek arıyor. Adet yerini bulsun diye. "yine çook eskilerden bir hey corç" elinde beyaz bir zarfla kapı eşiğimde dikiliyor.
-Para mı var onda?
-Cıks düğün davetiyesi.
-Git bunu götür içinde para olanını getir.
-"yine çook eskilerden bir zamanların siyah beyaz yaşandı bittisi bir başka hey corç" evleniyormuş.
-Neden?
-Al davetiyen.
Zaten düğünlere gitmem ben. Düğününe gittiğim son çift boşandı, diğerleri de "birbirlerine tahammül etme"nin son eşiğindeler.
Neden bana davetiye gönderiliyor anlamıyorum. Yaşandı bittilerimle hala arkadaş olmam beni "bu en mutlu günümüzde" lerine çağırma zorunluluğunda hissettiriyor sanırım.
Bu; elle davetiyeye not düşme modası da çok salakça bence, belli bir derecede hısım akrabaya özel notlar yazmak kolay da, yılda 2-3 kez görüşülen eski tanıdıklara değişik ne yazabilirsin ki?
-Seni de aramızda görmekten mutluluk duyacağız, gelirsen seviniriz Mimi.
Dipnot:Yemek servisi yapılacaktır, bla bla...
İnsanların yalan söylemesini seviyorum aslında. Gereksiz kibarlıklarımızın dayanağı hepsi.
...
Güzel bir öğleden sonra, sahil kalabalık, millet köpeğini sıçsın diye sokağa çıkarmış, ellerinde poşetler.
-Bence çok iğrenç birşey.
-Ne yani eve mi pislesin hayvan?
-Evde hayvanat beslenmemeli, hayvana da yazık.
-O gördüğün köpecikler modern yaşamın olmazsa olmazlarından, her eve lazım onlardan.
-Iyy eğilip kakayı poşetledi kadın!
-Başka tarafa bak azizim sende, izleyecek daha iyi şeyler var etrafta.
-Bizimle geliyor musun?
Nostradamus:
-Evet, biz gidiyoruz seni de alalım istersen.
-İşim var maalesef, size iyi eğlenceler.
Mimi "part time lover"cılık oynarken "yaşandı bitti"lerinin "bir yastıkta kocayın"cılık oynaması kızdırıyor onu. Aynı oyunu kendi de oynamak istediğinden değil, aksine bu oyundan hiç haz etmediğinden ve düpedüz bir insan olduğundan kızıyor onlara.
-Sen ne zaman dünya evine gireceksin Mimi?
"dünya evi" betimleyişiyle ilgili art niyetli bir kompozisyon yazılabilecek kelimelerini sıralamayı düşünür önce. Sonra içinden "who careesss maan! Fuck off!" der.
-3 kız kardeşim var. Dilerim hepsi iyi adamlarla evlenirler.Benim paylaşmayı düşünmediğim planlarım var.
-En geç 26 yaşında evlenirsin sen.
-27'de de çocuk yaparım değil mi Nostra?
Sevgili arka çıkıcı:
-Yok abi bence zaten hamile kaldığı için evlenir bizim Mimi!
Nostradamus:
-Görürsün bak içimizden ilk sen evleneceksin.
-Sağol Nostra. Doğacak çocuğum zevzek olursa adını Nostra koyacağım, söz.
...
Hediye falan almak lazımdı sanırım. Bebekleri falan olunca da gidip nazar boncuklu altın takıştırmak gerekir yatağının kenarına, adettir bizde falan deyip farklılık yaratırım, belki deli diye bakarlar bilemeyeceğim.
İnsanın amaçsızca koşmak istediği anlar oluyor bazen. Ruhsal açıdan...
-Mimi?
-Efendim azizim.
-Bence sende gelmelisin.
-Gereksiz atraksiyon corç. "beyazlar içindeki saadeti sonsuz"un bu en mutlu gününü, sıkıntılı göz göze gelişlerle zehir etmeyelim.
-Bence gitmelisin.
-Yılda 2 kere görüştüğüm birine bunu yapamam. İdeolojime ters.
-Ayıp ama çağırmışlar.
-Ayıp olmasın diye çağırmışlar, ayıp olmasın diye gitmiyorum.
-Püüfff!
-Benim yerime mutluluk dilersin...
...
Haziran kapıya dayanmış.Yeni bir part time lover, yeni bir iş, yine kahkahalar atacak nedenler silsilesi bulunmuş.
Bilmem kimin sikko karton bardağında ekistra çaklıtlı latte zıkkımlanılıyor. Yine çok hoş ortamlar. İkindi vakti akşama dönmek üzere. Güzel bacaklı hanımlar, geniş omuzlu beyler, çantada taşınan biblo bebekler ve zavallı köpekler...
-Bu sıcakta neden kahve içiyoruz ki abi?
-Çünkü bardağın üzerinde "bilmem kimin" adı yazıyor. Elalem arabasında boş bardak taşıyor sırf o "bilmem kimin adı" için.Sen en azından bardağının dolu olduğundan eminsin azizim.
-Ne dedin sen şimdi abi?
-Kahveni iç corç, yorma beni bu sıcakta.
...
-Yine çook eskilerden bir zamanların siyah beyaz yaşandı bittisi bir başka hey corç'un düğününe gittim geçen.
-Nasıl çok hediye geldi mi bari, para takan oldu mu?
-Mimi gelemedi, mutluluklar diledi dedim. Beyazlar içindeki saadeti sonsuz gelemediğine üzüldüğünü bildirip selam yolladı...
-Ne yemek verdiler tavuk mu kırmızı et mi?
-Yine çook eskilerden bir zamanların siyah beyaz yaşandı bittisi bir başka hey corç gülümseyerek sıktı elimi, "Mimi'ye sevgilerimi ilet" dedi. Gözü daldı bi ara sanki.
-Kesin doğru düzgün alkol servisi de yapmamışlardır ha? İyi ki gitmemişim.
-Bence ayrılmayacaktınız ve ben sizin düğününüze gelecektim. Yine çook eskilerden bir zamanların siyah beyaz yaşandı bittisi bir başka hey corç'un, seni hala seven bir parçası var bence.
-Ehehehe tabi azizim kızı olursa adını Mimi koyar belki, değil mi?
-Bence öyle!
-Bence de. Mimi güzel bir isim sonuçta. Mısır yiyelim mi lan? Ne biçim koktu burnuma.
-Beni dinlemiyormuş gibi yapma
-Sende gereksiz drama yaratma çabasında olma bu kadar. Bir filmin içinde yaşamıyoruz hiçbirimiz. Ne o Charles ne de ben Carrie'im...
-Onlar kim be!?
-Ehehehe araştır bul.
-Söylesene abi.
-Mısır alalım yürü hadi.
...
-Ya oturmayalım şu sahile be. Etraf köpek sıçtırıcısı kaynıyor!
-Sende amma meraklıymışsın ha. Başka tarafa baksana azizim.
-Versene mısırından, bitti benimki.
-Al, az ye biraz.
-Nostra'yı arayalım mı? Eğleniriz.
-Ya bırak gelmez o. Aşkısıyla "ot böcek gül çiçek yaşasın kelebekler" takılıyordur, rahatsız etme beyimizi.
-Evlenecekmiş aşkısıyla, öyle dedi.
-Nikah masasına kadar yolu var!
...
Bu hayat dedikleri şey gerçekten çok dairesel bir kişiliğe sahip.
Günden güne daha çok sever oldum kendisini, hiç bırakıp gidesim gelmiyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Her Şey Yerli Yerinde
Babam öldü. (şekere bağlı kalp yetmezliği -covid nedenli- babam şeker gibi adamdı zaten) Yeğenim doğdu. (kendime teyze diyorum, hiç zorlanma...
-
Mart; pisileri dama göçermiş. Yoldan geçen adam yakacak kürek arıyor. Adet yerini bulsun diye. "yine çook eskilerden bir hey corç"...
-
Peki biz 2 gün boyunca ne yapacaktık bilgisayarsız. Bizler bağımlıydık o alete. Evde yapacak bişi de yoktu. Laptop ablamdaydı, ablam okulday...
6 yorum:
keyif aldım
sevdim bu yaziyi
uzun zaman olmustu
ic sesleri ozlemisim..
herşeyi geç de o son yazdığınla içimi açtın mimi. buna benzer birşeyi bizim edebiyatçıya söylediğimde bana terkibibent ten alıntı yapmıştı. hatta çıkardım buldum o alıntı dizeyi.
"yok çıkmaga gönlün der-i dünya-yı deniden
b'illahi di hoşnud mısın yohsa yirinden"
devam mimi devam xD
Yine çook eskilerden bir zamanların siyah beyaz yaşandı bittisi bir başka hey corç'un
ehaha, bunu sevdim ben de pek fazla ehu..
keyifli bir yazı =)
"ayıp olmasın diye çağırdlar, ayıp olmasın diye gitmiyorum"
teşekkür ederim efenim hepinize ehii:D
Yorum Gönder