06 Mayıs 2011

Hadi biraz kusalım...

Ben çoook yedim bu akşam. Mide bulantımın asıl nedeni bu. Eğer biri(leri)yle yemek yiyorsanız ve bir muhabbet dönüp duruyorsa salata tabaklarınızın üstünden sekerek ve siz o muhabbeti katılmayı bırakın duymak bile istemiyorsanız, ağzınızı "doldurmak çiğnemek, yutmak ve tekrar(artık masada ne kalmışsa)doldurmak" eylem zinciri ile meşgul etmek yapabileceğiniz en masumane şeydir. En azından zararlı çıkan tek taraf siz olursunuz.

Biri hala sevgili Guevara'dan alıntılar yaparak günümüz düzenini eleştiriyorsa, bir diğeri Lennon vari sözlerle barışın mümkün olduğunu zırvalıyor ve bir başkası çözümün McCandlessvari bir kaçış olduğunda diretiyorsa, en kötüsü de sen oturmuş bu insanların hala dinlemeye değer fikirler ortaya atabileceklerine kendini inandırmaya çalışıyorsan.......

En iyisi şarabının son yudumunu da içip hesabın kendine ait olan bölümünü masaya bahşişle birlikte bırakıp "artık kalkmam lazım işim var akşama, hadi görüşürüz iyi kalın." diyerek karşıdan uçup gelebilecek herhangi bir soruya ya da sorular kümesine maruz kalmadan mekanı terk etmektir. Ben öyle yapıyorum. Zaten o yüzden uzun süren iyi arkadaşlıklarım yok. Böyle olacaksa, olmasın da...

Şimdi bakın güzel insanlar. Gerçek dediğimiz şey kişiden kişiye değişebilecek bir olgu değil. Yorumlama farkı kırmızının kırmızı olduğu gerçeğini değiştirmiyor maalesef. Çok üzgünüm ama bu böyle. Oturup bu acı olay karşısında şiir yazıp ağıt yakabilirsiniz. Pek de hoş olur hani.

Nedir gerçek. Hadi biraz daha kusalım, rahatlayalım bir nebze...

Gerçek, eğer sen milli duygularla bir şeyleri gurur meselesi yapacak kadar içselleştirmişsen, hala feysbokta Mustafa Kemal'e hakaret içeren sayfaları şikayet edelim yayınları yapıp arkadaşlarını örgütleme amacındaysan veya ermeniler eurosikyon videomuzun altına küfür edip durmuşlar cevap verelim beğene tıklayalım kafasındaysan ya da hala karşıma geçmiş burası Türkiye herkes türkçe konuşmak zorunda diyorsan, ya da vatan millet sakarya mottosuyla yaşıyorsan, süpersonik kanal projesini sırf taraftarı olmamayı seçtiğin adamlar "tekrar" gündeme getirdi diye sikkodan bu yeaa diye nitelendirebiliyorsan, aşkı kadın ve erkek yaşayabilir sadece diye sınıflandırıyor ve "ben kimsenin özgürlüğüne karşı değilim yeaa, sadece rahatsız oluyorum işte bu da benim en doğal hakkım" diyebiliyorsan ve bu rahatsızlığını dile getirmeyi erdem veya özgürlük sayabiliyor bir de anasını satayım, ciddi ciddi bu fikrin arkasına geçip savunabiliyorsan, standart internet kullanıcısı olmayı "engellenmemiş olmak" sayabiliyorsan, değişen bir şey olmayacak deyip "şimdiki gibi" den memnun olabiliyorsan, en fazla twit atıp sosyal ağlarda protesto etmekle yetiniyorsan bir şeyleri ve hala annen baban seninle aynı fikir de değiller diye onlardan uzaklaşıp kendine yeni adresler arıyorsan....

Hayatın boyunca tek bir kutsal kitabı okumadan ateistim ben diye ortada geziyor ve insanlardan özür dilemeyi zayıflık sanıyorsan, kendine yediremiyorsan bir şeyleri yanlış nitelendirebilmiş olabileceğini...

Gerçek senin için, senin gibiler için zaten bir anlam ifade etmiyor demektir. Çünkü sadece senin gibilerle mutlu olabiliyorsundur, sadece senin gibi düşünenlerin zeki olduğunu sanıp doğru söylediğini kabul ediyor, dünyanın herkes aynı şeyleri sever, düşünür ve yaparsa yaşanır bir yer olacağına inanıyorsundur, farkında bile olmadan ve bunun cennetvari bir yaşam olacağı yanılgısındasındır, maalesef.

Şimdi aziz gugıla git, gerçek nedir diye yaz ve kendini çook şanslı hisset.

Kırlangıç Sorunu

İki yıldır ormanın ortasına inşa edilmiş güzel bir sitede yaşıyorum. Neden ormanın ortasına inşa edilmiş güzel bir sitede yaşıyor...