Bilemiyorum sevinmem mi lazım yoksa üzülmem mi?
Bir kaç blog girdisi öncesinde anlatmıştım sana sevgili okuyucu, hani seçmeli dersim olan Dünya Edebiyatı final sınavında nasılda bir güzel patlamıştım,hatırlıyor musun? Hani olasılıklar dahilinde 4 naçizane maddde yazmıştım, daha da çoğaltabiliriz bunları demiştim.... İşte o kesin sıfır alırım dediğim sınavdan geçmişim ben!! Valla.. Hem de öyle 45-50 ile değil, bir güzel 85 alaraktan geçmişim...
Dönem boyu derse girmeyip,hocamın bıraktığı notları fotokopileri falan almayıp, final sabahı garip bir şekilde "yaparım herhalde" diye düşünmüş ve tam vaktinde girmiştim salona.
Zaten hoca soruyu dile getirdiği zaman yüzümdeki gülümsemeden anlamıştı hiçbir fikrim olmadığını.
"kendi kelimelerimizle yazacağız değil mi? kendimizce yani?" diye sorduğum zaman şöyle bir bakmış "Evet ama verdiğim hikayelerden anlatılanlarla da örnekleyin yani" diye birşey söylemişti sanırım, ben "verdiğim hikayeler" dediği an da kendimle dalga geçer ve azıcıkta sorumsuzluğumdan pişman ve memnun olarak gülümsemeye başlamıştım. O an anlamıştı hoca bahsedilen konuyla ilgili hiçbir fikrim olmadığını...
Kağıdı boş verip çıkmak yemedi tabi o yüzden oturup "aslında bu konu hakkında güzel bir paragraf hatta paragraflar yazabilirdim hocam ama vermiş olduğunuz hikayeleri gidip almayı beceremeyecek kadar sorumsuz ve boşvermiş biri olduğum için şu an bu okuduklarınızı saçmalamak zorunda kalıyorum..." gibi şeyler yazmıştım... Harfi harfine hatırlamıyorum ama ciddi ciddi o an ne düşünüyorsam yazmıştım, sorunun genelini de düşünerek bir kusmuk analiz bırakmıştım kendimce ve yazımın karmaşıklığından dolayı tekrar özür dileyerek vermiştim kağıdı...
Yaptığıma pişman olmuştum tabi. Metroda akan reklamı izlerken aklımdan "kesin disipline verecek beni" diye düşünceler geçiyordu... Ama gelin görün ki 85 almışım ve geçmişim...
Annem ettiği dualara bağladı işi hemen, ablam "zaten biliyordum ben kim bilir neler neler yazdın da adamın kafası karıştı verdi 85'i" dedi. Babam anlattığım zaman çok kızmıştı "ne demek sınav kağıdına cevabı bilmediğin için saçmalamak" demişti. Akşama "hehe 85 almışım adamım naber" diyeceğim o zaman da "zaten senin ne biçim okulun var" diye başlayacak ve "hayırlısıyla bitir şu okulu da ben başka birşey istemiyorum" diyecek.
En güzelini Kıvanç söyledi: Ohaaa yuh!! Ne şanslısın lan! Gıcık oluyorum sana 789!!
ÇukurNot: Dünya Edebiyatı hocam olan beyefendi de yrd.doç geçtiğimiz günlerde bana "senden bi b.k olmaz" diye imada bulunan hanımefendi de yrd.doç. Tabi sana olayın her ayrıntısını anlatmadım sevgili okuyucu ama şunu bil ki hatun kısmısı üni.de hoca olunca........ Anladın sen,hadi öptüm bye.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Her Şey Yerli Yerinde
Babam öldü. (şekere bağlı kalp yetmezliği -covid nedenli- babam şeker gibi adamdı zaten) Yeğenim doğdu. (kendime teyze diyorum, hiç zorlanma...
-
Mart; pisileri dama göçermiş. Yoldan geçen adam yakacak kürek arıyor. Adet yerini bulsun diye. "yine çook eskilerden bir hey corç"...
-
Peki biz 2 gün boyunca ne yapacaktık bilgisayarsız. Bizler bağımlıydık o alete. Evde yapacak bişi de yoktu. Laptop ablamdaydı, ablam okulday...
2 yorum:
ahaha Üniversiteli arkadaşlar arasında birbirine anlatılan "what is risk?" kısır döngü hikayelerinden biri olmuş resmen ahujauha. Risk yoksa zevkte yok beyauğ.
allammmm neden benim de okulumsumda böyle entel dantel ve espritüel tipler yok ya:(:(
her hafta eşşeğimsi bi şekilde devamsızlıktan kalmiim, not kaçırmiim die yol tepiyorum be:(:(:(:(:(
Yorum Gönder