Bu okul işinin en sevilmeyen tarafı "finaller" olayı sanırım.. Bir de hazır aklıma gelmişken "veryansın kavrulsun kurusun" yapayım,yazı ilerledikçe histerikleşerek unutkanlık yapıyor çünkü. Bu aralar yine o malum "yapılacak çoook işim var" dönemindeyim. Ama hak ediyorum yani! Cidden hak ediyorum. Yani yapmam gereken şeyler o kadar küçük ve saçma ki yinede neden yapmak zorunda olduğumu tam olarak kestirebilmiş değilim.
İstanbul'da pis bir soğuk var.Hani şu burun ucu donduran,ağızdan nefes aldıran, metronun arkadaşça sıcaklığına kavuşmak için yürüyen merdivenleri koşar adım indiren cinsten. Soğuk havalarda daha şirret bir insan oluyorum bunu fark ettim. Metro beklerken,90cmcik bile olmayan Mert'i tutup sarsan ve "sarı çizgiyi geçme Mert bak şimdi tren gelcek düşüp ölürsün yoksa" diyen kadını(ki Mert'in annesi o) kollarından tutup sarsmak geçti içimden,manyak hatun küçücük çocuğa metronun altında kalıp ölürsün diyor. Allah Mert'e sabır versin!!!
Bu aralar kendimi pek bi ezik hissediyorum nedense. Yani ne bileyim kendime şu renkli berelerden falan alsam geçer mi bu his! Emin değilim ama artık şu farklı olma işinden sıkıldım sanki.Saçları yaptırıp dana gözü küpelerden takmalıyım bir de çakma LV-D&G-Prada falan takıldım mı iş bitmiştir. Sürüden ayrılalı çok olmuş yalnızlık çekiyor bünye. Zaten İlke saçlarımı sarı,pembe ve mavi renklerde boyamaktan bahsediyor. Holley günümüz gençliğine benzeyeceğim:D
Taksim de hediye ararkene (ki aradığım şeyi de bulamadım kapak olsun herkese)rastlıyorum bu tiplere. Kişisel fikrimi açıklama yüzsüzlüğümü yine yapıyorum ve diyorum ki;hepsinde bir anarşi havasıdır almış başını gitmiş,16-17 yaşında amaçsız yaşamayı amaç edinmiş gencecik insancıklar,çocuklar... her yerleri mana veremediğim dövmelerle kaplı... Belki de ben çabuk yaşlandım ve her şeye kulp takan ömrümböcük kafalı bir hatuna döndüm. Başkalarını düşünerek fikir yürütmek için zamanım yok aslında. Ama kendimle ilgili değiştirebileceklerime odaklanmak yerine başka hayatlar ve başka zamanlarla ilgilenmek işime geliyor:D (yazarken sırıtma ihtiyacı hissetmemin nedeni neydi acaba"?")
[Circa Survive - Meet Me In Montauk (Eternal Sunshine Of The Spotless Mind) ondan daha da iyi bir şey var adı da In Fear And Faith -congratulations, go home now-]
Dünya Edebiyatı finalinde sorunun cevabıyla ilgili hiçbir fikrim olmadığı için kağıda içimi döktüm:D İhtimaller dahilinde;
1- sevgili yrd.doç.'imizin bendeki kişisel saçmlama potansiyelini fark edip en azından samimi olduğumu düşünmesi ve kağıdı boş değerlendirerekten direkt "0" vermesi ve sıradaki lütfen demesi.
2-bu resmi bir evrak bıdı bıdısı yaparaktan hakkımda "resmi evrakta gayri resmi yazılar" alt başlıklı bir nevi soruşturma başlatması(yalnız film ismi gibi oldu dikkatinizi çekerim).
3- kim bu zeka küpü diyerekten beni merak etmesi(ki sınavda 7 kişiydik bulması çok kolay) ve bu ne demek diye hesap sorması.
4- amaaan ne uğraşacağım diye düşünerek "0" vermesi ama yine de bütünlemede zor sorması.
var.Hatta bu "ihtimaller dahilinde" leri 5-6-7-8... diye de çoğaltabilirsiniz, size kalmış...Sadece "çünkü" diyebileceğim soruları cevaplamak isterdim,seçme şansım olsaydı eğer.
Bu şekil yazdığım için çok çok özür dilerim ama düşünüp şekillendirerek yazmak istediğim hiçbir şey yok şu sıralar. Gitmeden bir kusmuk dilekte bulunmak istiyorum nacizane...
Dilerim günleriniz bir öncekinin devamı olmadan geçer...
[Günden geriye kalan:"Herkes normalmiş gibi davransın." Richard Hoover(L.M.S.'dan)]
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Her Şey Yerli Yerinde
Babam öldü. (şekere bağlı kalp yetmezliği -covid nedenli- babam şeker gibi adamdı zaten) Yeğenim doğdu. (kendime teyze diyorum, hiç zorlanma...
-
Mart; pisileri dama göçermiş. Yoldan geçen adam yakacak kürek arıyor. Adet yerini bulsun diye. "yine çook eskilerden bir hey corç"...
-
Peki biz 2 gün boyunca ne yapacaktık bilgisayarsız. Bizler bağımlıydık o alete. Evde yapacak bişi de yoktu. Laptop ablamdaydı, ablam okulday...
1 yorum:
bu cümleler, bu duruşlar çok tanıdık geliyor. deja-vu falan oldum. sanırım her beyni azda olsa çalışan insan yeni dünya düzeninde senin geçtiğin yollardan geçip kalbi ve beyni deli boğan düğümü gibi karışmış çok insan gördüm. bak inanmazsın hala görmeye devam ediyorum. bahsettiğin insanların ve senin hep bir ağızdan marş olarak söyleceğiniz bir şarkı biliyorum;
nobody knows who i really am,
i've never felt this empty before.
and if i ever need someone to come along,
who's gonna comfort me and keep me strong?
bırak gençleri takılsınlar. "ben hayatımda hiç ergen olmadım abi" bencede olmamışsın. bir nesil gözlerimin önünde uyuşturucu ile yok olurken bahsettiğin insanlar bana çok sempatik geliyor. etrafında o kadar çok eleştirmen gereken insanlar varken hiç düşündün mü? neden bahsettiğin tipler dikkatini çekiyor ve onlar hakkında yazıyorsun dost 5 tane acılı lahmacun söyler ondanlardan farkın yokta ondan hatta onbirden. duygular aynı değişen tipler. bilmem her şey yolunda gibi mi gözüküyor ordan? *sansür* sokaklarda tam bir anarşi var ama yandan yemişi. arka sokaklarda hiç yürüdün mü? gecenin 5 de bu soğukta donla dolaşan insanlar var. parklara sıçıp banklarda uyuyan. bana bunlardan bahsedersen gözümde magazinle dalga geçen okan bayülgenden daha anti patik ama pembe patik kalırsın. bilakis git gideceksen bekleme farklı değilsin sende.
deli gibi dolaştım arka sokaklarda.
sözlerime bir şarkı ile noktalamak, noktalı virgüllemek isityorum.
sinyalin sonu tüyapta içilen onlarca efes
kesmediyse bira seni gel çek torbamdan bir nefes
artık tüyapta panklar var yarım kiloda domates
yeahhhh
nikin kadar konuş dangalak
net denen kerhanede herkes
"bana hasta olur tüm kızlar
OPum ben Opum ben sesini kes"
tüyapta panklar banklarda yataaaar çünkü hepsi çok çok çoookkk panklar.
muhammed suiçmez rulaz
Yorum Gönder