"Her yeni gün doğumu, yanında yeni başlangıçları da getirir."
Ve biz insanların bu klişeler olmazsa, yaşama tutunamayacak olduğumuz gerçeği...
Hayat mı yıpratıcı yoksa hayatta karşımıza çıkan insanlar mı?
Yaşamak için gerçekten, su ve ekmek dışında başka şeylere de ihtiyacımız var mı?
Susupta söyleyemediklerimiz, şu ana kadar söylediklerimizden daha mı değerliydi acaba?
Durup düşünmek yerine harekete geçmek mi lazımdı yoksa?
Gidenlerden geri dönmek isteyenler vardı belki de...
Kim bilir, belki döndüler ve vazgeçtiler yine...
Nedeni bilinmeyen boş verişler, unutuşlar...
Gurur ve kibir... Veya önyargılar sadece...
Ya da aynaya baktığımızda gördüğümüz o muhteşem yaratık...
Belki de neyi nereye koyacağını karıştırıp, yüreğini elinden düşürenlerin o edepsiz küskünlüğü.
Sebepsizliğimizin bilinmezlik sancıları...
Oysa umut ne kadar fazlaydı hepimizde.
Büyüyeceğiz nihayet diye...
Deniz kokan yeşillikler gibi azaldı sevgiler, sevgililer usandı.
"Seni seviyorum"lar kadar kolay sarfedilir oldu "Elveda"lar...
Hayatlar boşa geçerken dopdolu ayrılıklar yaratıldı hiç yoktan...
Kimse şikâyet etmedi sevgisiz sevişmelerden,
Çünkü sevişmek bile anlamını yitirdi...
Büyüdüğümüz zaman, kurduğumuz hayaller de bizimle büyür sanmıştık,
Yanıldık...
Keşke her şey eskisi gibi olsa da
Yaralanmasak...
Bir tek çizgi filmler için heyecan duysak...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Her Şey Yerli Yerinde
Babam öldü. (şekere bağlı kalp yetmezliği -covid nedenli- babam şeker gibi adamdı zaten) Yeğenim doğdu. (kendime teyze diyorum, hiç zorlanma...
-
Mart; pisileri dama göçermiş. Yoldan geçen adam yakacak kürek arıyor. Adet yerini bulsun diye. "yine çook eskilerden bir hey corç"...
-
Peki biz 2 gün boyunca ne yapacaktık bilgisayarsız. Bizler bağımlıydık o alete. Evde yapacak bişi de yoktu. Laptop ablamdaydı, ablam okulday...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder