30 Haziran 2009

Evlenmek falan çok boş iş hacı.

Gerçekten bak, ayrıca çok da terbiyesizce sayılabilecek bir eylem bu.

Kız istemek mesela; kızın babasına "kızınızla yasal olarak sevişmek için izninizi istiyorum" demekten başka nedir ki?

Bi de adama çikolata ve çiçek götürüp gözünü boyuyorsun. Yuh diyorum sana yuh!

Bir sürü para dökülür, oraya buraya saçılır, tüketim çılgını olur aileler. Anne-baba bir de yatak odası alır kıza.

Sevişmek kadar doğal bir eylem yok. Anlıyorum da bu işi bu kadar kasmanın manası ne onu çözebilmiş değilim. Ki evlenmek yine de kabul edilebilir bir şey ama bu ev almak eşya almak, almak, almak, almak... Kafamın almadığı şey bu.

Yeni evlenen çiftler 1-2 ay sonra borçları yüzünden kavga edip ayrılmıyor mu? Ben mi yalnış değerlendirmeleri okuyorum yoksa bu aile planlamacıları sallıyorlar mı bir taraflarından.

Birini sevmiş ve evlenmek istemişsin (ki neden istenir bu? ömrümü seninle geçireceğim sana bağlı kalacağım seni ne kadar sevdiğimi anla demek içinse eğer gerçekten romatik bir olay kabul ederim.) peki yepyeni bir ev, eşyalar, banka kasasında saklanacak altın, incik boncuk vs neden. 100-150 kişilik davetler falan.

- Mimi?
- Efenim canım.
- Sen bunları anlayamazsın hayatım, o duygusal doyumsuzluk içindeki insanların anlayabileceği birşey.
- İltifat mı bu?
- Evet.
- Ehehe.

Biriyle aynı yaşamı tüketmek için ihtiyacın olan tek şey hoşgörülü olmak ve sevgini sakınmamaktır. Gerisi boş. İmza atıp, akşam yemeği falan da yersin ailelerle, çok istersen.





7 yorum:

Büşra Mutlu dedi ki...

düğün olayı tam gerzek işi zaten.. ömrünün geri kalanında görmesen umrunda olmıycak insanlara ayıp olmasın diye hiç zevk almıycağın bi organizasyona dünyanın parasını dökmekten başka bi şey değil en nihayetinde.. çok çift gördüm/duydum düğün masrafları yüzünden balayına gidemeyen, doğru düzgün eşya alamayan vs. o yeni eşya alma olayı da "yeni hayata yeni eşyalarla başlayalım" tribinden kaynaklanıyo sanıyorum..

Dreamtime dedi ki...

Ben de yıllardır bu gelenek-görenek, kız alma verme kavramlarını, nikah tarihine kadar olan eziyetler bütününü anlamamaktayım.Bohçalar, çeyizler,o çikolatalar,kahveye tuz atmalar bilmem neler ne kadar boş yahu.Bi de hakikatten o kadar masrafa ne gerek var.Yazık... git 2 fakiri sevindir bari

La Santa Roja dedi ki...

Evlilik ancak çocuk için gerekli bence, o da toplumun dayatması yüzünden çocuğun kendini piç hissetmemesi için.
Düğün yapmak nasıl desem saadet zinciri gibi birşey sanırım. Yıllar boyunca anne-baba birilerinin düğünlerine, sünnetlerine altın gönderir, sonra bunları geri toplamak için de çocuğuna düğün yapar. Düğünde gelip takı takan da sonra kendi çocuğunun sünnetine çağırır, anan baban da o bizim düğüne gelmişti ayıp olur şimdi diye gider altın tapar. Bu da böyle devam eder...

Phaedrus dedi ki...

anlayamayız arkadaşım biz bu işleri alla alla (bknz. beklemem bir işe yarar mı?) xD şaka bir yana, çiftler için evlilik, "köpeğe tasma takma" durumundan farklı bir hadise değil.

-tak abi yüzüğü tak, kaçmasın.

""birgün herkesin evlenecek olması" fikrinin doğal olması" fikri çok garip bir durum gerçekten de.

Mænad dedi ki...

Hala kabul görmen için kişiliğine değil bir tarafından akan kana bakılan bir ülkede yaşıyoruz.En ileri görüşlü olarak geçinen erkekler bile evlendikleri bayanlar ''kız oğlan kız'' çıkmayınca bozuluyorlar.Bununda aileden gelen baskının bilinç altına yansımasından kaynaklandığını düşünüyorum.Ve cidden evlilik özellikle kız kısmısı için şart oluyor bazı kesimlerde.Hele evlilik dışı doğan çocukların görecekleri piç muamelesine hiç değinmek istemiyorum.

Canselmo dedi ki...

Vay be! Bu yazıya fena katıldım bak. Özellikle yukarıda La, Santa Roja'nın ilk cümlesi ve yazıdaki son cümle..

(Süper)Cem dedi ki...

sanırım "evlen lan artık!" cümlesini en çok duyan insan olarak söyleyeceklerim gerçeği en çok yansıtacaklar olacaktır.. zira aileler bile tanışıklık halinde artık :P

evliliğin boş iş olduğu aşikar, bunu kanın beyninden önce cinsel organına giden her genç söylüyor zaten. bence de öyle, sevdiceğime göre de öyle. evlenmeden, ömür boyunca yaşayabiliriz başbaşa...

ama madalyonun ters yüzü var. zengin çocukları değiliz hepimiz. ve hepimizin ailesi oldukça modern yada geniş değil. "biz beraber yaşamak istiyoruz artık babacığım" diyen bir kıza verilecek en güzel cevabın yüksek ihtimalle bir tokat olacağı bir toplumda yaşıyoruz. ne kadar modern görünse bile çoğu aile böyle. herşey değişiyor... yumurta kıça yaklaştıkça, sıcaklığını hissettirdikçe daha çok ve daha çabuk değişiyor. düşüncelerin ve mecburiyetlerin değişiyor... sevdiğin ve birlikte aynı yaşamı tüketmek için ihtiyacın olan tek şey olan hoşgörüyü ve sevgini sakınmayacağın insana yakın, daha yakın olmak istiyorsun...

hiç alakasız ve birkaç yıl önce söyleseler kocaman bir HASSİKTİR LAN diyeceğin evlilik müessesine yakın bakmaya başlıyorsun. beraber yaşasak, sevgimizi paylaşsak? diyorsun, kocaman aileler çıkıyor karşına. durun orada diyorlar. "elalem ne der sonra?"...

şu an durumum olsa bir dakika durmam, evlenirim ehua.. düğün yapmadan, güzel arkadaşlarla içerekten.. alırız eşyayı, küçük altınlarınızda götünüze girsin icabında! bak, sen; ben, burada, özlem içersinde takılırken kimin umurunda ki çocuğunun piç olmaması için evlenecek olan insanlar?..

Kırlangıç Sorunu

İki yıldır ormanın ortasına inşa edilmiş güzel bir sitede yaşıyorum. Neden ormanın ortasına inşa edilmiş güzel bir sitede yaşıyor...