Fotoğraf makinesini tamire yollamış olan ben, hizmet karşılığı vereceğim 150 TL tutarındaki nakit parayı Tüyap'ta bir güzel harcayarak kitaplara yatırmış bulunuyorum. Ayrıca sevgili halamın verdiği açık mavi banknotu da aynı yerde aynı şekilde harcadım. Bunun yanında kredi kartımla 8 ve 11 taksit halinde 2 ayrı alım daha gerçekleştirdim aynı yerde.
Sonra "Enaaaam indirime girmiş bu tişörtler, kotlar, montlar, çantalar, eşofmanlar, çoraplar, donlar vs...." diyerekten yine bir takım "olmazsa olmaz", "hayatta kalmak için çok çok lazım olan ihtiyaç malzemeleri", "yangında ilk kurtarılacaklar" başlığı altında listeleyebileceğimiz şeylerden almak zorunda kaldım.
Sonuç olarak bayramdan önce fotoğraf makinemi alamayacağım gibi, bayramda kimseye hediye falan da alamayacağım. Olsun ne yapalım. (üzgün smiley)
Bir zamanlar yine bu sayfadan seslenip, fotoğraf makinem için para istemiştim okuyucularımdan, hatta hesap numaramı da vermiştim ama hiç biriniz 1 lira bile yollamamıştınız, insafsızlar!
O yüzdendir ki maziden feyzalıp aynı hataya düşmeyeceğim. Bayramdan sonra çalışan insanlar ordusunun yeni neferi olacağım zaten. O zamana kadar vakti zamanında okuduğum osho mosho hinduizm budizm gibi saçmalıklardan aklımda kalan "açlığa dayanmak, paraya ihtiyaç duymamak" gibi felsefik zırvaları yaşamımda uygulayacağım. Planım bu yönde, zaten okuyarak karın doyar diye bir şey duydum ben zamanında ki bende okuyacak kitap çok, malumunuz.
Yine de tüm bunlar işe yaramazsa eğer bana; hazır çorba, deodorant, kalem ucu, sabun, ekmek türü şeyler yollarsınız. Hatta aranızda yemek blogu yazan arkadaşlar varsa eğer kendilerine denek olmaya gönüllü olduğumu bildiririm.
Ayrıca Avrupa yakasında oturup da "ah şimdi akşam yemeğinde Mimi yanımızda olsa ne güzel muhabbet eder, güler, eğlenirdik diye hayıflananlarınız olursa eğer hiç üzülmesinler.
Şaka bir yana. Okula giderken kendimi internetten ve otomatik olarak bilgisayardan uzak tutmak zorunda kalıyorum. Böyle olunca da ne film ne dizi ne de görsel olarak başka bir şeyle ilgilenmiyorum pek. Son 1 ayda okuduğum kitaplardan bazılarını çok sevdim ve kafamda yerli yerine oturdukları zaman gelip anlatacağım.
Ayrıca bu günlerde hayat güzel, garip ve şakacı...
08 Kasım 2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Her Şey Yerli Yerinde
Babam öldü. (şekere bağlı kalp yetmezliği -covid nedenli- babam şeker gibi adamdı zaten) Yeğenim doğdu. (kendime teyze diyorum, hiç zorlanma...
-
Mart; pisileri dama göçermiş. Yoldan geçen adam yakacak kürek arıyor. Adet yerini bulsun diye. "yine çook eskilerden bir hey corç"...
-
Peki biz 2 gün boyunca ne yapacaktık bilgisayarsız. Bizler bağımlıydık o alete. Evde yapacak bişi de yoktu. Laptop ablamdaydı, ablam okulday...
2 yorum:
bu blogda okuduğum en neşeli post bu. sanırım hayat gerçekten güzel yüzünü gösteriyo bu aralar.
çalışan kadın mı oldun Mimiii! Sen de bizden oldun artık :(
Yorum Gönder