Şimdi bu sabah uyandık, ablamla ben aynı odada kalıyoruz anneanneme benim odam verildiği için, herneyse.
Aslında uyanmadık annem gelip uyandırdı bizi "saat 10 olacak kalkın artık" diye, ben asla popomu kaldırmam yataktan, önce ablam kalkar yatağını toplar falan ben hala uyuyor olurum hatta kahve kokusunu duyana kadar çıkmam yataktan o derce tembelimdir. Herneyse işte ilk önce ablam kalktı yine, 2 gündür beli ağrıyordu ablamın bugün de yataktan "ay of" diyerek kalktı ve ilk olarak cep telefonunu alıp açıyordu ki telefonu düşürdü, zaten yürürken sendelemiş ve bir şeyi düşürmüştü duydum (sanırım benim gözlüğüm veya usb zımbırtısıydı) neyse ablam telefonu sittir edip kapıya doğru yöneldi bende uykuma döndüm, daha yeni yastığa başımı koymuştum ki annemin çığlıklarıyla fırladım yerimden şöyle ki;
-Merveeee, kalk çabuk ablana birşeyler oluyor!..
...gerisi bilindik anne yaygarası "kızım yavrum ne oldu, Meltem ablana birşey oldu gelin! vs vs.."
Ablam kapıdan çıkamadan olduğu yere yığılmış, annemin bağırışlarını duymuyor, Meltem'in seslenişine cevap vermiyor, kısacası bilinci kapalı baygınlık geçirmek ile bayılmak arasında gidip geliyor. Kalkıp yanına gittiğimde ilk fark ettiğim şey göz bebeklerinin etrafının sarı bir hare ile çevrili olduğuydu. Zaten yeşil olan gözleri hani şu vampir filmlerindeki gibi sarı olmuştu (uçuk bir sarı tabi sapsarı değil) herneyse annem hala gelin yardım edin kaldıralım ablanızı falan diye ağlaşırken ben hemen telefonu kapıp 112'yi aradım.
Karşıma önce operatör çıktı; bıdı bıdı bık bık güvenliğiniz için konuşmanız kayıt edilecek bık bık vs. aradan geçen bir dınınıdııdınııı müziği falan, neyse karşıma çıkan bayana durumu anlattım hemen, anneme de kaldırmayın yerinden dokunmayın falan dedim, bel-omirilik-beyin üçlemesiyle ilgili senaryolar geçiyor çünkü aklımdan. Neyse kadın beni 2dk. kadar dinledi sorular sordu tansiyonuna bakın dedi ki annem zaten tansiyon zamazingosunu ablama bağlamaya başlamıştı. Neyse, ok dedim kadına, "bakıyorlar siz ambulans gönderin lütfen acile gitmek istiyoruz" dedim, kadın beni doktora bağlayacağını söyledi; ki salladı yanındaydı doktor ve benim anlattıklarımı ona aktarıyordu duyuyordum, aklımdan "madem doktor yanında duruyor ne halt yemeye beni oyalıyorsun ver telefonu ben anlatayım vakit kaybetmemiş oluruz bitch!" diyordum.
Neyse doktor aldı telefonu aynı şeyleri yine anlattırdı bana, sinir oldum ama "ambulans yolluyacak mısınız, lütfen" dedim yine sakin sakin, doktor ya da her kimse artık "size bir numara vereceğim ordan çağırın acile gidin hemen" dedi.
Lan zaten 112'nin amacı bölgeye göre operatöre bağlayıp en kısa zamanda işi halletmek değil mi diye düşündüm önce, ama yok abi değilmiş. Önce orayı arayıp sonra da ambulans isteyeceğin yeri arayacakmışsın. Neyse "tamam" dedim kapattım telefonu annem "ablanın tansiyonu 3" dedi o arada "oha komaya girecek" dedim içimden Meltem'e seslendim "bakkal,yoğut,ayran,tuzlu, cüzdanım orda" dedim anladı hemen. (gerçi burda annemin heycandan o tansiyonu yanlış ölçmüş olma durumuda var, hani imkansız 3'e 0 olması, bilinci tamamen kapalı olur öyle insanın ama ablam yavaş yavaş ayılıyor gibiydi) herneyse bana verdikleri numarayı aradım hemen "meşgul" sesi veriyor. Süper bir küfür ettim abi o an, ama annem ve anneannemin ah vahından duyulmadı.3 kere denedim ve her seferinde meşgul çaldı telefon, anneme "hazıran anne taksi çağırıyorum" dedim, o ara ablam biraz daha iyi olmuş ve verdiğim ayranı içiyordu (evet lan o ara gittim tuzlu ayran hazırladım bi de, hatırlamıyorum ne ara yaptım ama yaptım) neyse işte taksi çağırmak için telefonu açtım yine, hadi dedim bir daha deneyeyim ve ambulans için verilen numarayı aradım, bu sefer çalmaya başladı, açıldı telefon yine bant kaydı aynı zırvaları dinledim 30-40sn kadar, sonra durumu anlattım yine "ambulans istiyorum" dedim "tansiyonu çok düşük doktor da gönderin lütfen" dedim. Dedim ama boşa dedim anasını satayım!..
-Hanımefendi size en erken 1 saat içinde gönderebilirim ambulans, çünkü şu an elimizde hiç yok.
- Siktir git lan, işiniz o değil mi? Ne demek taze bitti, şaka mı yapıyorsun kaltak!
...demek geçti içimden ama demedim tabi. Sinirlerime yine hakim oldum "ya öyle mi tamam o zaman" deyip çat diye yüzüne kapattım telefonu ve taksi çağırdım.
Nihayetinde sağlık hizmetimizden bi skim olmaz hacı diye düşünerek kat ettiğimiz yolun sonunda ablamı özel hastanelerden birine yatırdık, annem o arada babamı arıyor falan, ben ablamın yanındayım. Kendine geldi ablam rengi beymbeyaz gözlerin feri gitmiş falan, bir de panik atak evrelerinin ilkinde, boş boş ağlıyor birşey soruyorum mırın kırın falan. (hep böyledir zaten alışığım yani)
Neyse genç ukala doktor odaya gelip ablama baktığında, giriş kaydı yaptırırken verdiğim ilk bilgileri kontrol ederek "hastanın tansiyonu 3 olamaz bilinci kapalı olurdu" dedi bana bilmiş bilmiş, bende artık dayanamayıp ondan çıkarır gibi oldum tüm sinirimi ve "o kadarını bende biliyorum, en son 9'a 4 oldu zaten gelene kadar müdahalede bulunduk biz canım, sen kontrollerini yap, kapiş?" dedim. "Hmmmm" dedi, içimden "ya yavrum hmm" dedim.
Acilde yarım saat kadar yattı ablam, iğne yedi 1 tane, garip cihazlara bağlandı, beyin cerrahına ve fizik terapi uzmanlarına gönderildik, testler vs. Genç ukala doktor kontrolün bende olduğunu anladığı için annemi es geçip elinde kağıtlarla geldi ve edindiği bilgileri bana anlattı. Bende biraz gıcıklık yapmıştım tabi, yaptıkları iğneye bağladıklara cihaza kadar herşeyi sordum "şimdi ne yapıyorsunuz, ne bu, neden yapılıyor, ne etkisi olacak" vs. diye. (bizimle ilgilenen hemşire gıcık oldu zaten bana fark ettim, özellikle ablam kendine geldiğinde "tüh lan fotoğraf makinemi getirseydim keşke ne biçim şeyler bağladılar olm, süper bir çalışma çıkardı bu acil odasından" dediğim zaman tip tip baktı bana)
Neyse işte, ablam bel fıtığı olabilirmiş. Bense hastanedeki kontrollerden sonra; sadece üşüttüğü için belinin ağrıdığına ve bu bağlamda çektiği ağrıya, acıya dayanıksızlığından ötürü katlanamadığına karar verdim. Panik atak olduğu için de heycanlanarak tansiyonunun düştüğünü o yüzden bayıldığını düşünüyorum. Yarın testler falan yapılacak, evde şimdi, ilaç yazdı genç ukala onları kullanıyor.
İyi gibi lan, penguen okuyup kapak esprisine hahaha hihihi güldüğüne göre de benim tanım doğru diyorum.
Sonuç olarak bu olaydan çok büyük dersler aldım okuyucu, sahip olduğum ilk yardım bilgileri yeterli düzeydeymiş. (ki bak bir de şey olayı var yazmışımdır kesin; anneannem geçen sene felç geçirdiğinde onu da ben bulmuştum, kaldırıp oturtmuş annemleri çağırıp pasif jimlastik hareketleri yaptırtmıştım falan (onu da internetten öğrendim hemen gidip bakmıştım ne yapmak lazımmış diye) gece saaat 3'tü ve o zaman ambulans için aradığımda hemen gelmişlerdi anneannem ilk müdahaleyi doğru yaptığımız için 15 günde iyileşmişti eskisi gibi şimdi vs.) Önemli bir şey olağandışı bir sağlık sorunu durumunda ilk anda ne yapacağını bilmek. Öğrenmek, araştırmak lazım, E.R. veya House falan izlemekle olmuyor yani.
Neyse okuyucu sen sen ol 112'yi falan arama, hastanı kendin götür hastaneye. Ambulans çağırmak zaman kaybından başka bir şey değil yemin ediyorum, daha önemli bir şey olsaymış ablam elimizde can verecekmiş yani o derece acınası bir durumda sağlık hizmetlerimiz. O değil bir yerden düşüp boynunu falan zedeledin veya daha farklı bir şey oldu omurga darbesi vs, yemin ediyorum ölür veya sakat kalırız bu duyarsılık devam ettiği sürece. Biz yine de şanslıyız diyorum kendi kendime.
Bugün böyle geçti gitti işte, bileğim çok feci oldu ama lan, bu koşturma olayına zor dayandım, şişti ve ağırıyor yine.(iflah olmaz artık bitti öldü o :mü) Ayrıca kahvaltı etmedim öğle yemeği yemedim ve en önemlisi markette extra yoktu!...
Bi de annemleri eve yolladıktan sonra ben şehir merkezinde takıldım biraz işte extra alırım falan diye, o ara duraklarda "artık kola içmeyin almayın bu ürünleri tüü kaka" yazılı afişler gördüm. Çok güldüm olm aldığım kola ve cipsler görünsün diye poşetleri havaya kaldırıp sallamayı düşündüm ama bileğime acıdım. İşte o sırada yanımda da şişko bir alman genci ve annesi olduğunu düşündüğüm bir kadın minibüs bekliyordu. Bende du hast dinliyordum "karmaşık çal bakayım ipod" demiştim ona denk gelmiş işte, çocuk kafasını bana doğru döndürüp parçayı söylemeye başladı, birlikte kafa salladık hiç konuşmadan, güzel bir andı, sonra minibüsleri geldi yalpalaya yalpalaya yürüdü, başıyla bi selam çakıp gitti çocuk.
Öyle işte. Neden extra yok ha? Neden, neden, neden!..
Haaa bak bi de film(ler) izledim okuyucu süper bişi(ler) onu anlatcam bir ara.
(veri veri sipeyşıl tenks tu Kornelyus)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Her Şey Yerli Yerinde
Babam öldü. (şekere bağlı kalp yetmezliği -covid nedenli- babam şeker gibi adamdı zaten) Yeğenim doğdu. (kendime teyze diyorum, hiç zorlanma...
-
Mart; pisileri dama göçermiş. Yoldan geçen adam yakacak kürek arıyor. Adet yerini bulsun diye. "yine çook eskilerden bir hey corç"...
-
Peki biz 2 gün boyunca ne yapacaktık bilgisayarsız. Bizler bağımlıydık o alete. Evde yapacak bişi de yoktu. Laptop ablamdaydı, ablam okulday...
4 yorum:
geçmiş olsun, korktum yahu okurken yazıyı, iyi sağsalim eve gelmişsiniz. erken kalk bi daha, uyuma öyle geniş geniş (ben de 1de kalktım ne güzel).. ayrıca dolaptaki extraları bitirdim ben dün gece. bi 70lik yeni rakı kaldı, gel beraber bitirelim. neyse öptüm mimi, ablaya selamlar, geçmiş olsunlar...
Geçmiş olsun efendim..
pek bi geçmişler olsun..
geçsin bi daha da gelmesin mümkünse..
ayrıca 112'den ambulans gelmemesi pek bi fantastikmiş.
Çok geçmiş olsun, en kısa zamanda bir özel ambulans numarası edinmek gerek demek ki. Sosyal bir devlette mi yaşıyoruz ki sağlık hizmetini ücretsiz alalım? Cık cık cık...
Yorum Gönder