Çok güzeldi... Akşama kadar bir şeyler yaptım sırf elim kolum ve beynim dolu olsun diye. Şimdi Tunglið çalıyor. Dinledikçe hüzün değil de farklı bir kalp kırıklığı dolduruyor bedenime, belki daha sonra diye düşünüyorum...
Hayatınızda hiç her şeyin kötü gittiği bir dönem oldu mu? Gerçekten o repliklerdeki gibi her şey üst üste gelir. Ama yine de canı acımaz insanın. Her şeyin yoluna gireceğini falan bildiğinden değil de, her şeyin daha da kötü olamayacağını hissettiğinden...
Sonra gözlerimi kapayıp o geceyi düşünüyorum, Arnalds piyanosuna biraz daha eğiliyor, gözleri kapalı. Kemanlar aynı notaları çalarken her bir tuşu içimde hissediyorum. Sabah ilk vapurla adaya giderken erguvanları seyrettiğim o ilk gün geliyor aklıma. Ağlamamak için çabalarken inceden sızlayıp yavaşça akan ve beni gıdıklayıp duruma o pek şahane ironiyi katan burnumu çekiyorum umutsuzca.
Kan kaybediyorum bugün mavi mavi ve o şapşal martılar hala simidin çay olmadan ne yavan olduğunu bilmeden uçup duruyorlar önümden. Yanımdaki Murakami'yi denize armağan ediyorum, ilk sayfasında gerçek ismimin yazdığı... Çünkü karaya ayak basınca her şey eskisi gibi geliyor. Bekleyenim var...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Her Şey Yerli Yerinde
Babam öldü. (şekere bağlı kalp yetmezliği -covid nedenli- babam şeker gibi adamdı zaten) Yeğenim doğdu. (kendime teyze diyorum, hiç zorlanma...
-
Mart; pisileri dama göçermiş. Yoldan geçen adam yakacak kürek arıyor. Adet yerini bulsun diye. "yine çook eskilerden bir hey corç"...
-
Peki biz 2 gün boyunca ne yapacaktık bilgisayarsız. Bizler bağımlıydık o alete. Evde yapacak bişi de yoktu. Laptop ablamdaydı, ablam okulday...
1 yorum:
Evet, bekliyoruz! Ev görmesine borcamınla geleceğin (ama sen borcam almasan daha iyi olur çünkü borcamla gelecek ilk misafirimizi dövmeyi planlıyoruz. bu şerefe sen nail olma.) günün hayallerini kuruyoruz ve simit olmasa da çayımız var. Simidini alır gelirsin artık!
Neyse!
Hayatımızda her şeyin kötü gittiği dönemler oldu ama her boktanlığın sonunda bir peçete vardır götünü silebileceğin. Ama her zaman sıçarsın neticede. Ve sıçma potansiyelimizle evde tuvalet kağıdı kalmaması arasındaki orantıya bakarsak illaki bir kaç zaman kıçını silecek bir şey bulamayabilirsin. Yani Peter abinin dediği gibi "all turns black".. (long live hypocrisy)
Bundan kaçış yok.
Sen, kendini daha üzgün görmek istiyorsun şu an. Bana öyle geldi. Mazoşist dönemler geçiriyorsun. Evde tuvalet kağıdı kalmamışsa, çık marketten al!
Bu yorum çok içten oldu, yayınlama, mesajı al, gülümse, sonra bir mesaj ya da bir mail falan at, içini kus, saçmalamışsın falan de, hatta gel iki tokat patlat, bende sana patlatayım, ikimizde kendimize gelelim, acayip hayvanlara benziyirsen şarkıları söyleyerek amuda kalkıp el şaklatalım! Bence iyi fikir.
Yorum Gönder