04 Ekim 2008

Küçük Şuuşu...

Bundan sonra uyumam herhalde...





Şu gördüğünüz güzelliği çok özledim, tatilden döndüğünde bende tatilimi bitirmiş ve İstanbul'a dönmüş olacağım... Sırf onu çok özlediğim için yazıyorum bunları...

Üst kat komşumuzun mini mini kızı Zeynep Hanım'dan bahsetmişizdir sanırım, ben pek bahsetmemişsem de Lady Jade bahsetmiştir diye düşünüyorum. Zeynep Hanım henüz 4 yaşında, doğduğu zaman punktı, bu fotoğraftaki bebekten daha çok saçları vardı ve doğuştan punktı, saçın doğal şekli yani... Zeynep Hanım 1 yaşındayken "darkness imprisoning me, all that i see, absolute horror, i cannot live, i cannot die, trapped in myself, body my holding cell..." sözleri eşliğinde kafa sallamayı öğrenmişti. Sonraları evden uzaklaşmak zorunda olduğum okul günlerimde kendisine o kadar tembihlememe rağmen kendini ATC gibi hoppidi gruplara kaptırmıştır. Sonradan düzeltmeye çok uğraştım ama şu an arada duyduğu "more pain and misery in the history of mankind, sometimes it seems more like the blind leading the blind, it brings upon us more of famine, death and war, you know religion has a lot to answer for..." sözlerine kafasını "ee hadi sallıyım bari Mimi ablam üzülmesin" diyerek eşlik ediyor, bu zamanlarda eski günlerine geri döner gibi oluyor ama akabinde "meenim sarkımı açsana!" diyor ve Mika'dan Love Today'i dinliyoruz, sonra Lollipop ve tüm albümü!... Elephant Gun dileyip salonda dans ettiğimiz zamanlar dışında artık ortak bir müzik zevkine sahip değiliz maalesef. Ama bu Zeynep Hanım'ı sevmeme ve aşkım dediğim iki insandan biri olmasına engel değil.

Zeynep Hanım'a genelde "Şuşuuu" diye sesleniyorum. Bunun hiç bir manası yok. Şuşuu; "küçük hanım cici bici kokoş" kelimelerinin tek bir kelimede toplanmış hali gibi bir kullanım aslında, Fransız aksanı ile söylendiğinde daha bir çekici oluyor. Zeynep Hanım'ın ilk lakabı Cuculus Caronus idi. Bildiğiniz guguk kuşu yani. Ben takmıştım tabi ama filmden etkilendiğim için değil, 2 yaşına kadar en sevdiği oyun olan "Guguuuk Ceeee" oyununda en çok guguk dediğim zaman güldüğü için. Sanırım Cuculuusss diye seslene seslene bir şekilde onu Şuşuu'ya döndürdüm.

Zeynep Hanım psikopat olan ablamın üzerinde yaptığı testlere bakılırsa yaşına göre zekası çok ilerde olan çocuklardanmış. Ben buna katılmayarak sadece afacan bir çocuk olduğunu düşünüyor(d)um. -dum diyorum çünkü söyledikleriyle ağzımı bir karış açık bıraktığı an ondaki afacanlığın sadece yaramazlık ve haşarılık olmadığına inandım.

Bir yaz akşamı bizdeki mesaisini doldurduğu günlerden birindeydik (Zeynep Hanım'ın mesaisi yaz saati ile sabah 10 gece 11 şeklindedir) babam annemin istediği bir şeyi almayı unutup geldiği için annem biraz sitem etmişti kendisine şakayla karışık, Zeynep Hanım annemin kendi kendine konuşup babama kızmasını izliyordu gülerek, annem bunu fark edip ona döndü ve "Zeynep senin bu Sebattin (Zeynep Hanım'ın dili bu kadar dönüyor babamın adına) amcanı çöpe atacağım" dedi. Ablamla kıkırdadık biz "ehehehe" diyerekten ama Zeynep Hanım ciddiyetle balkonda duran çöp kovasına baktı ve anneme dönüp "ama Sebattin amcam çöpe sıymaz kii" dedi. Sonra başka bir gün koltuklarda zıpladığı için azar işitip ceza almıştı, 15dk. boyunca uslu uslu oturacaktı, oturduğu yerden laf yetiştiriyordu cezayı veren ablama "meen daa küçüüm büyüüünce mi zıplıcam alla allaa!" , kendi evlerinde de zıplama eylemlerini sürdürdüğü için annem bir gün "bak akşamları zıplama koltuklara çıkıp yoksa annene şikayet ederim seni, kafamın üzerinde tepiniyor senin kızın rahatsız oluyorum derim" dedi, cevap aynen şu "sankim ayakkarım kafana deyiyo da" artık bilemiyorum annemin onu kızdırmak için söylediğini anlıyor da ona göre mi cevap veriyor yoksa kendiliğinden mi çıkıyor bu fikirler.

Lady Jade'in makyaj malzemelerine hayran olan Zeynep Hanım, istediği ruju kullanmasına izin verilmediği zaman bizi tehdit ediyor "meende bi daa size delmem istee hıııh" o hııh sesini gerçekten kullanıyor, saçını savurup dönüp gidiyor kapının koluna doğru uzanıyor. Evde 4 tane abla olunca birinden biri "ne oldu Zeynebişkom ne istiyorsun neye kızdın" diye gidip bir şekilde isteğini yerine getiriyor nasıl olsa. Bunu bildiği için en çok başvurduğu replik oldu bu sizi terk ederim bir daha da gelmem cümlesi, yeni taktiği bu. Eve gelen diğer komşu çocuklarına "bu meeve abamın odası, bu Sebattin amcamın pufu, bu miniş abamın bigisayarı, bu metem abamın yataa, bu mine abamın titabı, munları alma buraya delme tamam mı" diyerek evi bile gezdiriyor. İşin ilgiç yanı dokunmaması gereken şeyleri gerçekten biliyor ve diğer çocukları da uyarıyor.

Geçen gün 8 yaşındaki ağabeyi Burak spor haberlerini izlerken yine koltuklara çıkıp zıplamış, ses yapıp abisini rahatsız etmiş, annem dışında evde kimse olmadığı için Burak; "ya zeynep yaramazlık yapıyor beni rahatsız ediyor birşey der misin" diye anneme seslenmiş. Zeynep Hanım'da "murası menim evim tamam mı istediimi yaparım" diye dikilmiş çocuğun karşısına. Sen beni nasıl şikayet edersin diye de kızmış çocuğa. Pazar kahvaltısı yaptığımız bir gün bana bile "ya neede kadı menim çayıım" diye kızdı. Şok oldum "peki getiriyorum hemen" dedim, ablam dalga geçti.

Zeynep Hanım'ın Kasım aynın başlarında bir kız kardeşi olacak. Kendisini kardeş konusunda kandırmaya çalışıyorlar ama hiçbir zaman kanmıyor. Annem "ooo senin kardeşin çoktan doğdu ki ben içerdeki sandığıma sakladım onu benim kızım oldu orda bakıyorum ona" diyerek kızdırmaya çalıştığı zaman şu cevapları aldı sırasıyla "o zaman annemin kaynındaki sislik ne" "hem senin bisürü tızın var taydeşimi niye aydın ki" "bebeyk daha o men büyüüm bi kere". En son neden öyle söyledi ben de çözemedim o an. Kardeşi doğduğu zaman papucunun dama atılacağını söyleyip kızdırmaya çalıştıklarında "men meeve abamla istanbula dittcem orda talcam ki taydeşim dounca" şeklinde cevap veriyor. Bana taşınacak yani, kesin bavulu falan da hazırdır zaten. Ne derseniz deyin verecek hep cevabı olan bir çocuk, hiç bir şekilde altta kalmıyor.

Son olarak geçen gün oyuncak bebeğimiz Ayşegül'e sarılmış olarak bulmuş annem kendisini. Ayşekül 70cm boylarında bir bebek, kendine arkadaş yapıyor genelde onu. Annem hiç kıpırdamadan öylece durmasına bir anlam verememiş ve "Zeynepciğim ne yapıyorsun?" diye sormuş tatlı tatlı, aldığı cevap aynen şu "tarabiberim oydum men" önce anlamamış annem tabi ne olduğunu, ilk anlattıklarında bende anlamadım zaten sonradan kavrayabildim. Tanıştırayım bunlar bizim tuzluklarımız.

Ayşegül serisini hatırlayanlarınız vardır, işte o seriyi çok sevdiğimiz için Ayşegül koymuştuk bebeğimizin adını, şimdi de yeni nesil bir Zeynep Hanım'ımız var tıpkı çok eskilerde kalan Gül Hanım'ın Annesi gibi...

1 yorum:

Sycorox dedi ki...

Zeynep hanım nasıl tatlı birşeymiş ya...Valla bu yeni nesil veletlere,ne laf yetiştiriliyor,ne başa çıkılıyor:)

Kırlangıç Sorunu

İki yıldır ormanın ortasına inşa edilmiş güzel bir sitede yaşıyorum. Neden ormanın ortasına inşa edilmiş güzel bir sitede yaşıyor...