12 Nisan 2010

İyi ki...

24 oldum bu gece. 1986'dan bu yana amniyon yerine oksijen ile doluyor ciğerlerim. Bazen de sigara dumanıyla...

Kerem Görsev Trio dinledik biraz, sonra Soul Kitchen'ı konuştuk. Birol Ünel beyefendi "cool" kelimesi sizi gördüğümüzde kullanalım diye girdi dilimize, bundan eminiz.

Çorba içmeliyiz diye kalktık sofra başından aklımız midye-bira ikilisine kaydı. Hatrı kalırdı midyecilerin ve biranın köpüğü ağlardı arkamızdan. Çorba içemedik, belki sonraydı çok sonra.

- Cristiano Ronaldo nasıl öyle hayvan gibi koşuyor.
- Adamın işi o, başka meziyeti de yok zaten.
- Bence iyi de sevişiyordur.
- Allah allah yüzüne bakınca anlaşılıyor mu?
- Sadece yüzüne değil...

Biraz şarap ve pasta var arta kalan. Bitecekler, yakındır.

Yaş 24 oldu tamam da neden hala yarın sabah pılı pırtı toplayıp yeşil ve mavinin peşine düşesim geliyor, hayatı anlayamamış ergenler gibi. Hem de yapmam gereken bunca iş varken. Para kazanmam gerekirken.

Çok çabuk sıkıldım bu oyundan mızıklayıp kaçasım var.


Çizim: Natalie Dee "don't invite morrissey to your birthday party"

3 yorum:

Gadno Kopele dedi ki...

amma çok blogger varmış nisan ayı doğumlu, sana da mutlu yıllar, doğum günün kutlu olsun

Phaedrus dedi ki...

birol ünel'e de gidiyor be kardeşim kuul'luk. bi film de ben çekmek isterim kendisiyle.

ayrıca, mimi hanım çok geride kalmışsınız siz, yaşlanıyor musunuz ne?(!) 21. yüzyıl ergenlerimizin yeşile maviye dönmek gibi problemleri yoktur. o sizin 24lük zihninizin hastalıklı kurguları. cık cık...

bir kere daha ayrıca, mavinin yeşilin peşine düşmenin yaşı da olmaz, burdan tüm ergen kardeşlerime selamlar..

Darkohl dedi ki...

pastanın mumlarına salça olurum.

Her Şey Yerli Yerinde

Babam öldü. (şekere bağlı kalp yetmezliği -covid nedenli- babam şeker gibi adamdı zaten) Yeğenim doğdu. (kendime teyze diyorum, hiç zorlanma...