Kitap yazar gibi anti-tezler üretesim var.
- O dediğini Arthur yaptı?
- Schopenhaur?
- Evet.
Gidip biryerlerden bağırasım var. Hani yankılansın falan.
Makarnaaaaaaaaa! Şeklinde bir haykırış olabilir bu. İçinde bulunduğum duruma cuk oturur. (cuk oturmak ne ya cuk oturmak ne! hangi ağzı büzülesicesi bulmuş bu deyişi gelsin 2 çift lafım 5 adet çemkiriğim var olmadı fiziksel şiddet eğilimim var!)
Böyle bu akşam. Sabah canımı sıkıldı, akşam bezdim kendisinden, gece 00.00 sularında toparlanmayı düşünüyorum, hergün bir yılbaşı edasında geçiyor çünkü. (kendini yalancı durumuna düşürmek, ama pek de umursamamak)
- Ya niye HIM dinliyoruz, ergenliğe falan mı dönecez?
- La havleeeee. Bi git amk bi git!
- Sanki gerisini biliyorsun da. La havle'ymiş.
- I know it and i feel it just as well as you do honey it's not our fault if death's in love with us, oh oh, it's not our fault if the reaper holds our hearts, oh...
- Ya kes be tamam gidiyorum zaten, işim gücüm var.
Neden Leonard Cohen'in konser biletleri o kadar pahalı bir kere. Kime hesap sormamız lazım organizatörlere mi yoksa Cohen'in bizzat kendisine mi? Bizler o elit kesmin kıyısına dahi tutunamamış mı sayılıyoruz biletleri pahalı bulunca. Konser için verdiğin para mı belirliyor yani bu tür şeyleri.
- Kesim derken, elit?
- Çikolata markası, takılma sen.
Geçen gece pazar sabahları gülümsemeyi seven bir arkadaşımın bir başka arkadaşıyla muhabbet ettim. Bana; doğru olanın "ne olduğunla kim olmak istediğini karıştırmadan yaşayabilmek" olduğunu söyledi. Önce pek bir anlam veremedim, gecenin bu saatinde normaldir bu tür saçmalayışlar dedim ama ertesi gün uyanınca onun güneşli bir günü tüketirken bu cümleyi kurduğu gerçeği geldi aklıma. Keşke msn muhabbetlerini bilgisayarında saklayan türde insanlardan olsaydım dedim içimden.
- Evde şarabımız var içelim bence.
- Söz verilmiş şarap o.
- İyice saçmala, zaten alıştım ben aldırmıyorum artık.
- Bizim Cohen cdlerimiz nerde lan.
- Korsan cdleri diyorsun, bilmiyorum aramak lazım.
Gidip adamın bir kere bile orijinal cdlerinden almamak da aslında bir utanç nedeni olmalı değil mi? Ama onun savunmasını da yaparım bence. Bir cd parçasının maliyeti nedir okuyucu? Gerçekten bir cd'nin maliyeti nedir ve neden "emeğimin karşılığı" klişesine girmek yerine para kazanmayı düşünmez cd sahipleri. Bu konu hakkında araştırma yapıp beyin kıvrımlarımı gereksiz doldurasımda yok zaten. Daha gereksiz işler için yer ayırmak gerekiyor. Ne kadar daha yaşayacağım belli değil, bünyeyi yormamak lazım.
- Ki zaten Maya takvimine göre 2012'de kıyamet kopacakmış güzelim.
- Mayalar bu işlerden anlasalardı hala aramızda olurlardı Rudolph.
- Kuku diye piramit yapmışlar, ileri görüşlülüğü gör işte, gör de utan!
- Kukuul Kaan o, ve git başımdan.
26 dakika sonra bambaşka biri olacağım. Ajda Pekkan parçasını indirip yeni güne saniyeler kala dinlemeyi planlıyorum, (bariz bir yalan) ya da Sertab Erener'in söylediği buna benzer bir şey daha vardı onu indiririm (yalanı yalanla kapatmaya çalışmak?) O değil ne iğrenç esprilere gebe deyişler var bizde. (yalancı,mum,yatsı...) Aklından geçmedi mi? Bana yalan söyleme okuyucu, bu konuda Master derecem var!
Gidiyorum zaten, 12 dakika kaldı. Phaerdus, Pier ile gelecek televizyon izleyeceğiz.
Benimkisi de; "Kedilere ağlayıp, kuşların yasını tutmak..." zaten :)