28 Temmuz 2009

.

Çok kahve tüketmişim sanırım, geçen gün vurgun yedim.* Kahvesiz geçen 2 saat içinde nasıl oldu da sol frontal lobum burun deliğimden dışarı akıp etrafımdakileri dehşete düşürmedi anlamadım. Hiç inanmazdım şu" kahve içmeden kendime gelemiyorum, başım ağrıyor çok kötüyüm" diyen tiplere. Ama gerçekmiş özür diliyorum kendilerinden, bir daha bilmeden konuşmayacağım. Saygılar tüm kahve tiryakilerine.

- Kaçıncı fincan o Mimiciğim?
- Hmm 11 sanırım.
- E aferin.
- Sağol.

(fincanlar minik ama, coffe and cigarettes style!)

____________________________________________________________________________

Ehliyetimi almam için yatırmam gereken paranın toplamı 275liracıkmış.

Yazılı sınavı 80 ve üzerinden geçtim. (istikrarlı bir insansın Merve diyebilirsiniz.) Geçtiğimiz haftasonu da direksiyon sınavına girdim. Şanslı biri olduğumu söylerim hep ki doğrudur. MEB'in yolladığı komisyon üyesi ortaokuldaki müdürümdü. Anadolu lisesindeki son ortaokul dönemi öğrencileri olduğumuz için de tanınıyorduk tüm okulda veletler olarak. Gerçi beni soyadımdan tanıyıp "ablan ne yaptı, sen nerde okuyorsun şimdi, baban nasıl..." gibi sorular sordu ve sınav parkurunu muhabbet ederek geçtik. Dümdüz kullandım sanki sınav değil de ısınma turu atar gibi. 6 dakikacık kullandım arabayı ve geçtim sınavdan.

- Abla bana birşey yaptırmadı bunlar.
- Nasıl yani?
- Ne geri geri gittim, ne işaretleri sordular, ne kavşakta ne yapılır vs vs. Bir tek rampada durup kalktım.
- Daha ne istiyorsun geçmişsin işte.
- Ya tamam da belki ben manyağım, insanlara çarpmayı falan seviyorum araba kullanırken, ne bileyim belki bagaj kapısı nerden açılıyor onu bile bilmiyorum. İnsan birşeyler sorar yahu.
- Öff Merve manyak mısın?
- Bende onu diyorum ya olm, manyakmışım mesela, ne kadar kolay ehliyet veriyorlar öyle.

Aslında vermiyorlar. 40 lira Trafik Şube'ye, 20 lira Şöfeerler Cemiyeti'ne, 215 lira da Devlet'e vergi olarak ödemediğin sürece alamıyorsun ehliyetini. Ayrıca 40 lira yazılı sınav, 40 lira direksiyon sınavı ve 30 lira da sağlık raporu için veriyorsun. Birde kurs ücreti var.

- Sen şimdi ehliyetim oldu diye seviniyorsun yani öyle mi Mimi?
- Ne biliyim lan! Araba alcam daha onun da vergisi falan varmış.
- Bence manyaksın.
- Ehliyeti kiralayıp parasını mı çıkarsak.
- Bi sahtecilikten içeri girmediğin eksikti.
- Para bascaz demedik lan. Ehliyeti kiralıycaz.
- Heee senin para basma makinesine ne oldu?
- Daha yapamadım ama çalışmalarım sürüyor.

____________________________________________________________________________

Hava o kadar sıcak ki yapılacak en mantıklı şey denize girip evrimleşmeyi falan ummak sanırım.

- Evrim ileri doğru olan birşey, geriye doğru olan değil.
- La havle... Lan bi sus, yazdıklarımı okuma git kahve koy bana.
- Yaz yaz, o diyaloglar olmasa seni okuyacak adam bulabileceksin sanki. Sayfanın hitlerini bana borçlusun.
- Kahve getir Rudolph!

Yakında Bandırma'ya gitmeyi planlıyorum. İlk gidişim olacak bu. Bakalım. Oralarda bir yerde yüzülüyordur kesin, aldığım duyumlar o yönde. Hiç olmadı 5-10 günlüğüne Güney'e inmek gerekecek. Salaş pansiyonlar ucuz şaraplar... Hem yabancılık çekmiyor insan.

Bu sıcakta bilgisyar başında bu kadar oturuluyor sanırım. Bir kaç blog sayfası okuyup kaçıyorum. Uzun süre sesim çıkmazsa anlayın ki evrimleştim.

Gitmeden bugün baktığım eski bir kaç fotoğrafı ve fotoğraflara bakarken dinlediğim parçayı da ekleyeyim. Herşey siz okuyucularım için. Öperim.


Mark Seliger - Johnny Depp photoshoot 2003

* (kahveden vurgun yemek diye bir şey yok tabi ki de, yazar burda derinlik etkisi kazandıracak bir kelime aramış ama o derece donanımlı biri olmadığı için sadece benzerlikten yararlanıp okuyucuya bu kelimeyi kakalamış)

5 yorum:

(Süper)Cem dedi ki...

abi ben 2007 de kazandım ehliyet alma özgürlüğünü ama hala gidip almadım lan. "sen unutmuşsundur şimdi, git bi kere daha gir sınava" derlerse şaşırmam. zira o zamanda pek bilmiyordum, şimdi de farklı olduğu söylenemez. sen yine 6 dakika kullanmışsın arabayı. biz bi yuvarlaktan U dönüşü yaptık, döndük. adeta saçmalığın daniskası. 90 vermişlerdi bana U dönüşünü yapabildiğim için.

ama çok para istiyorlar gerçekten. o kadar parayı bayılmamak için almıyorum ben aslında ehauh arabam yok, motorum yok, o halde ehliyete gerek yok!

ama hayırlı olsun tabi. artık sende kimlik sorulduğunda gönül rahatlığıyla ehliyetini gösterebilirsin ahahaha bu ehliyet olayının en klas yönü bu sanırım :D

neyse. iyi tatiller elbette!

Büşra Mutlu dedi ki...

eğer bi hafta kafein almazsan kahve bağımlılığından kurtulabiliniyomuş ama o bi hafta acı ve sefillik içinde geçiyo tabii..

Phaedrus dedi ki...

baş ağrısı kahve tiryakiliğinin tuzu biberi diyorum ben. kahve içmek için bir bahane sonuçta o ağrı. "yaptığım işe konsantre olamıyorum, bana br fincan kahve getir pier" demenin güzelliği...

ucuz pansiyon, akşam yürüyüşleri, sahilde ucuz şarap keyfi, yıldızlardan örtü falan, çok bağlanma ayrılması zor olur hergün istersin sonra sevgili wonka, öperim.

Chopartypical dedi ki...

sayın mimi kahve ile ilgili açıklamalarınızdan sonra sanırım devlet kahveyi 40 liradan satılmasına karar verecektir. 5 lira fon 10 lira eğitime katkı payı 10 lira lüx tüketim gideri ve 5 lirada deprem vergisi geri kalan 10 liranın içinde üreticinin tedarikçinin gideri ve içmeye nail olabildiğin kahvenin maliyeti olacaktır. ne demişler Taze boka devlet konar.

Darkohl dedi ki...

Sigara bağımlılığından farkı yok bence kahve bağımlılığının. İnkara mahal yok.

Her Şey Yerli Yerinde

Babam öldü. (şekere bağlı kalp yetmezliği -covid nedenli- babam şeker gibi adamdı zaten) Yeğenim doğdu. (kendime teyze diyorum, hiç zorlanma...