Selam müdür, n'aptın? (Sayın Tolga Çevik, benden telif isteme çirkefleşirim!...)
Kendimi sakatladım. Dün arkadaşımla buluştum din,devlet,felsefe ve insan üzerine boş boş konuştuk. Sahilde oturup buz gibi biralarımızı içerken muhabbetin dibine vurduk.(dibine vurmak, dibini bulmak mıydı yoksa?) Bir beyamca geçti önümüzden, biraları görünce kafasını iki yana salladı, iç geçirdi. Sanırım içinden; " bu gençlik de amma bozuldu" demiştir. (yok lan bu birasından keyifle bir yudum daha alan arkadaşımın cümlesiydi, yüksek sesle söylediği...) Hava olsun diye bira içen (dötünden 'ben aslında votka içerim ya bira kesmez beni' diye palavra sıkan) ergenlerden sandı bizi. Halbuki 20 küsür yaşında (küsürmüş, topu topu 23!) 2 adet insan müsvettesiydik, denize karşı zıkkımlanan. Kimseye zararımız yoktu kendimizden başka. (kopun benden Selby ve Aronofsky!..) Bence o beyamca bize bakıp;
"asla bu gençler gibi olamadım ve olamayacağım... bu yaşıma kadar inançlı biri oldum, iman sahibi... tek bir yudum içmedim o şeyden, asla tadını bilemeyeeğim, asla bir kızla sahilde oturup şu ipne gibi (küfür edilebilir din affeder bu tür şeyleri) muhabbet etmedim, şimdi gitsem yanlarına bir yudum istesem sakalımla dalga geçer puştlar, zaten 1 yudumcuk içsem direkt cehenneme atarlar beni, bunca yıldan sonra tehlikeye atmamalı şeytana uymamalı, varsın onlar eğlensin şimdi son gülen iyi gülermiş, en iyisi yobaz maskemi takıp 'cıkıs cıkıs cıkıs' diyeyim..."
diye düşündü. Ya da düşünmedi. Düşünmek nedir onu bile bilmiyor belki. Neden mi böyle düşünüyorum? Bilmem, böyle olmalı çünkü, başka hiç bir şey için hor görmez insan başkasını, merak de veya kıskançlık, neyse ne... Her kim hangi biçimi seçtiyse yaşamak için kabulümdür, benim seçtiğim yolu aşağılamadığı sürece.
Çok güzel bir morluğum ve etkileyici bir şişiğim var sol bileğimde. Kendisini 3.kere mundar edişim bu. (mundar etmek-?-) Finaller yalan oldu gibi. (bileğimi burktum çok çok çok feci yaaa -bahane çıktı oleey!-) Keklik gibi sekip ev ahalisinin (ablamın) benimle dalga geçmesi için zemin hazırlıyorum. (yaralı keklik, tombul bıldırcın, sek sek sekerek Mahmureee!, tey tey çocuğum tey tey vs.) Acizlik çok kötü, geceleri ağlıyorum bu yüzden yastığım ıslanıyor. (17 yaş tripleri #4, ilk 3 şöyle ki; #1 kimse beni anlamıyor, #2 hayat iğrenç, #3 bu hoca bana taktı abiicim...)
Dün insanlığı kurtardık, karşılık beklemiyorum. (kendi adıma)
Salondaki kanepelerden birine yatıp boş boş takılıyorum günboyu (kitap okuyup fransızca çalışmaca) televizyona sardım, yeni favorim "Kelime Oyunu" adındaki yarışma programı. (...sıradaki sorumuzun cevabı 8 harfli bir kelime, evet sorumuzu görelim, işte sorumuz geldi; kaygan sporcu(?), kaygan sporcu sizce ne olabilir Muhittin bey? (Tolga Çevik... Telif... çirkefleşirim!..) isterseniz harf satın alın.........) Denk gelirseniz izleyin, Kanal 1, 18:15.
Cuma günü İstanbul'a dönecektim, haftasonu için plan yapmıştım ne güzel. Gel gör ki salondaki kanepeye çok alıştı mabadım, pilates yalan oldu, bilek kırılsa belki bir umut rahat eder.
Cevap "pehlivan" buarada.
Kendimi sakatladım. Dün arkadaşımla buluştum din,devlet,felsefe ve insan üzerine boş boş konuştuk. Sahilde oturup buz gibi biralarımızı içerken muhabbetin dibine vurduk.(dibine vurmak, dibini bulmak mıydı yoksa?) Bir beyamca geçti önümüzden, biraları görünce kafasını iki yana salladı, iç geçirdi. Sanırım içinden; " bu gençlik de amma bozuldu" demiştir. (yok lan bu birasından keyifle bir yudum daha alan arkadaşımın cümlesiydi, yüksek sesle söylediği...) Hava olsun diye bira içen (dötünden 'ben aslında votka içerim ya bira kesmez beni' diye palavra sıkan) ergenlerden sandı bizi. Halbuki 20 küsür yaşında (küsürmüş, topu topu 23!) 2 adet insan müsvettesiydik, denize karşı zıkkımlanan. Kimseye zararımız yoktu kendimizden başka. (kopun benden Selby ve Aronofsky!..) Bence o beyamca bize bakıp;
"asla bu gençler gibi olamadım ve olamayacağım... bu yaşıma kadar inançlı biri oldum, iman sahibi... tek bir yudum içmedim o şeyden, asla tadını bilemeyeeğim, asla bir kızla sahilde oturup şu ipne gibi (küfür edilebilir din affeder bu tür şeyleri) muhabbet etmedim, şimdi gitsem yanlarına bir yudum istesem sakalımla dalga geçer puştlar, zaten 1 yudumcuk içsem direkt cehenneme atarlar beni, bunca yıldan sonra tehlikeye atmamalı şeytana uymamalı, varsın onlar eğlensin şimdi son gülen iyi gülermiş, en iyisi yobaz maskemi takıp 'cıkıs cıkıs cıkıs' diyeyim..."
diye düşündü. Ya da düşünmedi. Düşünmek nedir onu bile bilmiyor belki. Neden mi böyle düşünüyorum? Bilmem, böyle olmalı çünkü, başka hiç bir şey için hor görmez insan başkasını, merak de veya kıskançlık, neyse ne... Her kim hangi biçimi seçtiyse yaşamak için kabulümdür, benim seçtiğim yolu aşağılamadığı sürece.
Çok güzel bir morluğum ve etkileyici bir şişiğim var sol bileğimde. Kendisini 3.kere mundar edişim bu. (mundar etmek-?-) Finaller yalan oldu gibi. (bileğimi burktum çok çok çok feci yaaa -bahane çıktı oleey!-) Keklik gibi sekip ev ahalisinin (ablamın) benimle dalga geçmesi için zemin hazırlıyorum. (yaralı keklik, tombul bıldırcın, sek sek sekerek Mahmureee!, tey tey çocuğum tey tey vs.) Acizlik çok kötü, geceleri ağlıyorum bu yüzden yastığım ıslanıyor. (17 yaş tripleri #4, ilk 3 şöyle ki; #1 kimse beni anlamıyor, #2 hayat iğrenç, #3 bu hoca bana taktı abiicim...)
Dün insanlığı kurtardık, karşılık beklemiyorum. (kendi adıma)
Salondaki kanepelerden birine yatıp boş boş takılıyorum günboyu (kitap okuyup fransızca çalışmaca) televizyona sardım, yeni favorim "Kelime Oyunu" adındaki yarışma programı. (...sıradaki sorumuzun cevabı 8 harfli bir kelime, evet sorumuzu görelim, işte sorumuz geldi; kaygan sporcu(?), kaygan sporcu sizce ne olabilir Muhittin bey? (Tolga Çevik... Telif... çirkefleşirim!..) isterseniz harf satın alın.........) Denk gelirseniz izleyin, Kanal 1, 18:15.
Cuma günü İstanbul'a dönecektim, haftasonu için plan yapmıştım ne güzel. Gel gör ki salondaki kanepeye çok alıştı mabadım, pilates yalan oldu, bilek kırılsa belki bir umut rahat eder.
Cevap "pehlivan" buarada.
Masadaki çiçekler öldü.
8 yorum:
kehkeh güldüm billah eahah
amca konusunda yazdıklarına katılıyorum. bu tür insanlar birinin saçına, sakalına, içtiğine laf ediyorsa bu kesinlikle ona duyduğu özlemden, onu yapamamış olmanın nefretinden kaynaklanıyordur. o yapamamış, onun babası dövmüş onu saçları azıcık uzadığı zaman, onun babası onu bira içerken yakalamış ve tokadı patlatmış ensesine, vs. örnekler çoğaltılabilir. ama her daim düşüncem seninle teğet oldu benim.. insanlar nefret ettiklerinden değil, kıskandıklarından, yapamadıklarını, olamadıklarını gördüklerinden bu kadar tepkililer sana bana.. arkamdan "küpe taktığın kulağını s.keyim" diyen elemanın hep küpe takmak isteyen bir insan olduğndan ama çevresinden çekindiğinden eminim. ailem ne der?, komşular ne der?, arkadaşlar ne der?.. küpe taktığın kulağını sikeyim, der, ne diyecek? hehe
efendim sevgiler..
peah biz de ne planlar yapiyorduk oysaki :s
opigim de gecsin :p
okula da gidemicen öyle evde oturup film izleyip yemek yicen sabahtan akşama, çok güzel çok xD
bu arada bu sarı layout çok yakışmış eskisinden de güzel olmuş, aldı beni uzaklara götürdü desem yeri midir? yeridir..
vay vay efendim hayırlı olsun, yenilenmiş gördüm sizi hehe
sen, bana doğru yürüyen arkadaşıma "pis beyaz türk!" diye seslendiğim zaman dönüp dik dik bakanları görecektin Cem, kendi çapımızda böyle eğleniyoruz ve bizde biraz aranıyoruz sanki. (ergen bunalımı evet!)
öp de geçsin Pelin ablası :( ama geçecek gibi değil "bilmem ne bağlarımı koparmışım (?)" ama planlar hala geçerli aylarca yatacak değilim olm, sıkılırım ben!
finaller yalan oldu önümüzdeki bütünlemelere bakacağız artık Turşucuğum, film, kitap, alkol, tv, kusmuk analiz muhabbetler falan geçiyor günlerim işte.(hasta olmanın tek iyi yanı)
"Hepiniz yenilediniz sayfalarınızı benim neyim eksik lan!..." xD dedim ve hazır boş boş oturuyorum kod mod uğraştım işte çok da güzel oldu bende beğendim, yenilik güzeldir.
Çiçeklerin içine aspirin atmasaydın daha fazla yaşayacaktı onlar. Resmen küflenmiş lan çiçek!
Welcome to hell Mimi'cim. Geçen yıl şubat ayında yırtmıştım bağ dokuyu ben de (Evet sol ayak bileği) hala uzun süre ayakta kalınca şişip sızlıyor. Birkaç yıl sürecekmiş iyileşmesi. Ne de güzel haberler veriyorum di mi
Yorum Gönder