Mavi hırkalı bir kadın evinden çıkıyor ve yürümeye başlıyor. Aceleyle çıkmış evinden, üstünde incecik beyaz bir gecelik, ayağında bağcılarını bağlamayı unuttuğu botları... Uzun, kestane rengi saçları özenizce toplanmış, karmaşıklığın güzelliğini sergiliyorlar... O adım attıkça tokasından kurtulup önüne dökülüyorlar... Ama o pek umursuyor gibi görünmüyor, mavi hırkasına sarılıp yürümeye devam ediyor...
Amaçsızca bakıyor etrafına, belki de nereye gittiğini kendi bile bilmiyor..İncecik, narin, güzel bir kadın yürüyor yolda, bu soğukta üzerindeki tek bir hırkayla... İnsanlar ona bakıyor, şaşkınlıkla, büyülenmişçesine... O görmüyor kimseyi, bakmıyor yüzlerine, görmek istemiyor... Ela gözlerini etrafta gezdiriyor, takılı kalmıyor... Aslında biraz boş bakıyor o gözler ama kendilerinden emin gibiler...O güzel kadının yetişmesi gereken bir yer var, biri var belki de. Hızlandırıyor adımlarını, bedeni havada süzülüyor tıpkı yolu belli olmayan yapraklar gibi...
Çok üzgün kadın, niye acaba? Gözleri kızarmış, gözbebekleri kocaman, burnu pembeleşmiş yanakları gibi, soğuktan belki de burun çekişleri... Sanki biri kolundan tutup da çekmiş gibi sarsılarak duruyor bir anda. Önüne bakıyor, bomboş bir yol... Başını çeviriyor bir pastanenin camından kendini seyrediyor uzun, vitrindeki pastalara bakıyor, hepsi rengârenk, cıvıl cıvıl... Hepsi hazır bir şeyleri kutlamak için... Hafif bir tebessüm uğruyor kadının dudaklarına, ağlayarak yoluna devam ediyor...
Herkes gitmiş, yalnız bırakmışlar onu.. Kaldırımları boşaltmışlar, terk etmişler caddeyi.. Gözlerini sımsıkı yumuyor kadın, bir şeyler hayal ediyor belki de... Derin bir nefes alıyor, gözlerini açıp gülümsüyor gözyaşları arasından... Masmavi deniz selamlıyor sanki onu, martılar yanlarına çağırıyor... Denize doğru yürüyor kadın, gülümsüyor,kollarını açıp martıları selamlıyor.Durup denizi izliyor,kokluyor.. Sabah ilk güneşi kaçıyor gözüne içini ısıtıyor..Yavaş yavaş kıyıya doğru ilerliyor, denizi hissetmek için belki de.. Dalgaların sesi şimdi daha canlı, daha tanıdık geliyor kulağına, köpükler sıçrıyor vücuduna... Bir adım daha atıyor, botları su içinde ağırlaşmaya başlıyor... Islık çalmaya başlıyor yavaştan. Gülümserken çalmak zor oluyor...
Bir adım daha atıyor kadın, sonra bir adım daha, sonra bir tane daha... Şimdi dizlerine kadar suyun içinde, dalgalar eteğinin ucunu ıslatıyor....Saçlarını açıyor,sağa sola savuruyor.. Sonra bir adım daha atıyor, arkasından sesler geliyor, ne olduğunu anlamıyor, durup dinlemiyor... Kadın ıslık çalmaya devam ediyor, kollarını açıp denizi kokluyor ve selam veriyor martılara... Sonra bir adım daha atıyor, mavi hırkasını çıkarıyor... Sonra bir adım daha atıyor, dişleri birbirine vurmaya başlıyor... Sonra bir adım daha atıyor. Sonra bir adım daha, bir adım daha,bir adım daha....
Deniz kıyısında,titreyen bir kadın...Oturmuş,gün doğuşunu izliyor... Sırılsıklam olmuş,başını göğe kaldırmış,gözlerini kapamış,gülümsüyor,derin derin nefes alıyor, martı sesleri arasında suda yüzen mavi hırkasına bakıyor... Hayat devam ediyor...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Her Şey Yerli Yerinde
Babam öldü. (şekere bağlı kalp yetmezliği -covid nedenli- babam şeker gibi adamdı zaten) Yeğenim doğdu. (kendime teyze diyorum, hiç zorlanma...
-
Mart; pisileri dama göçermiş. Yoldan geçen adam yakacak kürek arıyor. Adet yerini bulsun diye. "yine çook eskilerden bir hey corç"...
-
kitaplarımı, seni, babamın sesini, annemin nefesini, kardeşlerimin gözlerini seviyorum. bir de ... çatıda bira içmek vapurda sigara ve Cemal...
3 yorum:
hımm... biraz klâsik ama oyuncu duyguyu iyi verirse kurtarır. Peki hangi şarkının klibi olacak bu?
olacaktı...ellerinin tersiyle itti şerefsizler...(gerçi grubun haberi yoktu ama..)massive attack - live with me..parçayı dinlerken kafamda canlanan hikaye buydu..
massive attack iyidir. kıymetini bilememişler mimi wonka... boşver... sen önündeki maçlara bak :)
Yorum Gönder