12 Şubat 2008

Hatunsallık Hastalığı

Bu hatunların bir sürü hastalığı var efenim. Şu klişe olanları biliyorsunuzdur zaten. Hazırlanıp bir türlü evden çıkamama, alışveriş yaparken 40 kere dönüp aynı reyona bakma, "kırmızısını mı alsaaam mavisini mi alsaaaam" diye uzun bir muhakemenin sonunda her ikisini de alma, durup dururken "sen eskisi kadar sevmiyorsun beni ühüü" konulu seminerler verme vs vs.... Bunlar çok genel şeyler ve açıkcası her hatun yapmaz bu saydıklarımı. Bu saydıklarım kadın dergilerindeki testler için belirlenmiş davranış biçimleridir. Daha küçük ve sinir bozucu şeyler var bu hatunlarla ilgili. Hatunların arasında büyümüş biri olarak bunu benden daha iyi bilen biri olamaz.

Bu hatunların zevzek muhabbetleri olur ki çok eğlencelidir aslından ama zevzeklikleri hatunsal hastalıklarıyla karışınca hiç çekilmez.Örnekleyerek anlatayım tam olsun...Bu hatunlar her daim iyi görünmek isterler efenim. Yani sadece kelime olarak iyi değil gerçekten "iyi" görünmek isterler her durumda, her şekilde. Evin içinde bile şıktırlar, ama evin içindeki şıklık dışarısı için yeterli değildir. Mesela 2dk. da bakkala gidip gelme mantığı yoktur bu hatunlarda. O erkeklere özgü birşeydir. Bknz yaşanmış bir olay;

Geçenlerde hepimiz evdeyken, doğal halimizde net,film,müzik,kitap,dergi,ödev takılırkene, ben denizin canı cipis istedi. Miskin bir insan olduğumu ama tadından yenilemeyecek kadar da şeker bir karaktere sahip olduğumu zaten biliyorsunuz. Böcül böcül bakan kocaman mavi gözlerimin de yardımıyla "Meltırıpırı, kardeşcağızım, hadi yavrimu,bi bakkala git de gel,dönerken de elinde Doritos Taco olsun gülüm,böyle büyük boy janjanlı paket" vs vs gibilerinden tatlı tatlı dil dökerek,Jadeciğimizi bakkala gitmeye razı ettim... Ama kangren etti beni.

-para versene
-git al
-nerden
-cüzdanımdan
-cüzdanın nerde
-çantamda
-çantan nerde
-odamda
-odanda nerde
(pisikopato ablamız söze karışır)
-sağa sola bak bulursun, bence o potansiyel var sende
-hööööö
-sana höö müzeyyenciğim,git gel çabuk hadi çocukcağız aç burda

çocukcağız kişisi olarak isimlendirilen wonka "cıks cıks" diyerek kardeşlerine bakıyordur...

Hmm yine oyun yazma olayına kayıyor beynim... Neyse efenim sonuç olarak bir hatun insanın bakkala gitmek için yaptığı hazırlığı ve arada geçen zevzek muhabbeti anlatacağım size ki bu bakkal camdan bakınca kabak gibi görünen 50-60 adım bile uzakta olmayan bir yer... Ama uzaklığın hiç önemi yoktur. Bu bir hastalıktır, hatun kişisi bakkala gitmek için bile hazırlık yapar bunu engelleyemez...

Yani bi insan evinin önündeki bakkala gitmek için bile altına kot pantolonunu çeker mi yaw? Bu kadar zahmet niye, kime? Hatun kişisi bunu düşünmez bile, o hiç kimse için hazırlanmıyordur çünkü, kendi içindir tüm hazırlık...

-al
Capote sinden gözünü ayıramaz wonka
-hı
-al cüzdanın para ver
-şimdi gittin çantayı buldun içinden cüzdanı aldın cüzdanı açıp içinden para alamayı mı beceremedin?
-cüzdanınızı açınca kızıyorsunuz ya
-kim ben mi?

pisikopato abla burnunu çekip

-benim o kızan o değil
-ya üff al işte be kendin ver
-hastasınız kızım siz ya,cüzdanın içinde ne olur ki "para" aç da alsana işte, bişi söylüyorum 40 tane iş çıkarıyorsunuz be!!
-o çoğul ekini atalım fazla o oraya
-ne diyosun abla yaa...al sana para, git hadi çabuk gel

Gidilir ama dediğim yere değil...Hatunlarım mabedi sayılan yere gidilir, duvardan duvara gardırop olan o odaya... Önce mavi kot pantolon giyilir ama beğenilmez çıkarılır lacivert olanı giyilir (ki en başta üzerinde olan eşofman altı daha hoştur bence)üzerine bi tişört (veya body ne deniyorsa işte hatunsal bişi varya ondan)geçirilir tercihen grili siyahlı, mont giyilir,spor ayakkabılar giyilir,çıkmadan saç düzeltilir, aradan bir 15dk. geçer ve sonunda evden çıkılır...Ama hemen gidilmez, dönülür, kapıdan içeri kafa uzatılıp sorulur;

-başka bişi istiyor musunuz?
-yok be gülüm git gel hadi çabuk
pisikopato abla elindeki kağıtlardan başını kaldırıp
-oha gidemedin mi hala ya
-gidiyoruz işte yaw
-kaç yıl sonra pardon

vs vs... Birde zevzek zevzek laf yetiştirme ile zaman geçer, bu hatunsal kişilikler bi türlü susup işlerini yapmayı beceremezler, laf yetiştirme olayı onlar için çok önemlidir, fight club gibi birşeydir (ya da sayılır)...

Ve bu arada gidilip cipis alınıp gelinebilirse mutlu mutlu cipis yiyecek olan wonka artık eski şevkini kaybetmiştir...

Hatun sonunda apartmandan çıkar, araba yoluna doğru yürümeye başlar (aheste aheste yürüyordur)ki gören bir yere gidiyor sanır ama o döner bakkala girer. Bakkalda da uzun süre kalır hani hemen alsın gelsin yok!! Sonuç olarak hatun kişisi eve döndüğü zaman akşam yemeği vakti gelmemişse eğer oturup abur cuburunuzu yiyebilirsiniz...

Saçma bir şey daha vardır bu hatunların takık olduğu; abur cubur yeme konusu...Özellikle anne diye tabir ettiğimiz hatunlar hiç sevmezler abur cubur olayını, nedeni belli bir yaştan sonra abur cubur yiyememeleridir. (Aman yanlarım sarktı vıdı vıdı bık bık olayı işte) Kendileri yemez size de yedirmek istemezler. Ama yersiniz tabi, bu seferde "bunu şu yağ ile bilmem nerenin kirli fabrikasında üretiyorlar içinde bilmem ne katkı maddesi var,bunu yiyeceğine git meyve ye mis gibi, ne anlıyorsun bundan anlamıyorum" şeklinde tepki gösterirler.

Hiçbir erkek elinde cipis gördüğü birine "o çok zararlı bişi yeme onu, git meyve ye" demez!! "Uzat bakayım bi tane" der.

Ay gına geldi... Hatunsallık bir hastalıktır, tedavisi yoktur...Bir hatuna bişi söyleyeceğiniz zaman çok iyi düşünerek söylemeniz gerekir. Aksi takdirde sizi yaşlandırır, hemde saniyesinde...

2 yorum:

(Süper)Cem dedi ki...

ehahaha zor iş hatun olmak. ben bu kış gününde sırf üşendiğim için bakkala şortumla gidiyorum ahuahua ha, çok gerekli değilse hiç gitmiyorum tabi, o ayrı..

Adsız dedi ki...

what is your gender GÜLÜM? ikisikis (XX) mi ikisye (XY) mi? buna kısaca dinime küfreden müslüman olsa bari derler!!!

Her Şey Yerli Yerinde

Babam öldü. (şekere bağlı kalp yetmezliği -covid nedenli- babam şeker gibi adamdı zaten) Yeğenim doğdu. (kendime teyze diyorum, hiç zorlanma...